Dur yaklaşma kimdir o?Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ÖZGÜR SEVECEN
"Sesi ile ruh katan "Ahmet Ormancı" hocama emeğinden dolayı teşekkür ederim"... Seninle paylaştığımız On beş metre kare bir odaydı Elimizi yapıştırıp Yanıyormuş gibi yapar Karşısında türküler söyledik Sokakta bulmuş Nasılda kavga etmiştik Bir soba borusu için Karşı! mahalledeki çocuklarla. Hatta beni yere itmişlerdi de Dört kişiyi yere sermiştin Sol! elinle. Annemden kalan bir tel dolabımız vardı İçerisinde bir kap, iki zeytin Her gün bandıra, bandıra Lokmalarımızı paylaşırdık seninle. Mücadelenin en karanlık,günlerinde Gözlerindeki gülümseme Aydınlatırdı bizleri Gülmeyi senden öğrenmiştim Dost eliyle değil Yüreğiyle tutmalı derdin. Fırtınalı bir geceydi gelmedin Diğer gecelerde gelmedin Eski radyomun,parazit sesleri arasında Senin adını söylediler “Özgür sevecen” Aydınlık için koşarken,vurulmuş dediler İnanamadım Sabah bir gazete aldım Senin resmin Yüzünde hafif bir tebessüm Ölürken bile, Bir erkek yüzünün en büyük aşklara benzediği Zamanları hatırlıyordu Gerçekten yaşadığını,kimse bilmiyordu ki Nasıl dost’tun böyle “Özgür sevecen” Giderken haber vermemiş, Üstelik senin olan diğer zeytini de Bana bırakmıştın Ben seni değil Bana gölge veren ağacımı kaybetmiştim. Pırıl,pırıl bir gökkuşağını görmek için Niye yağmuru beklemedin? İnsan Özgür olmadan mutlu olamaz ki Güle güle dostum Güle güle git yağmurlar ülkesine İbrahim.Ç. ibrahim kardeşimin şiirinden çok etkilendim hemen bir şiir yazdım kusurum varsa affola 10 dakikada bu oldu yürek çırpınışında ...
Bir hiçiz biz belki de
Düşünüyorum da bazen varız bazen de yok İlk duygular yolda tükenince dönüyoruz şaşkına Ne belledik öğrendik ki biz atılır adımlar da nereye Neyiz biz Osmanlı mı/Amerikalı mı? Doğulu mu/batılı mı? Devrimcimi/ülkücü mü? Solcu mu/sağcı mı? Alevimi/Sünni mi? Laik mi/laik olmayan mı? Türk mü/Kürt mü? Şeceremizi şaşırttılar Şekilden şekle sokarak Koskoca yürekleri bir bölüşte parçaladılar Bir birde yok ederek Oysa onlar sağ ve sol altında güzelliğe koştular Mezhepler adı altında Irklarla aldılar pak canımızı Ülkeye bir kulp takarak Tüm değerlerimizi yok saydılar Ülkemizde bizi de yok saydılar Dönme ve satılıklar saraylar kurup keyif çattılar Kanlara bulayarak hepimizi Nereye koşuyorlardı peki onlar Hani huzur hani mutluluklar Hiç kılavuzu karga olan temiz kalır mı? Dostlar At binenin kılıç kuşananın dediler Atta yok kılıçta yok Delikli demir hiç mert olur mu? İlim irfanımızı soyup Cahiliye devrine soktular Kim kime dumduma komşun kim sorsana Komşusu aç yatan hani bizden değildi Koskoca çınarlar eğildiler ve unutuldular Peki neyimiz kaldı geride Kin ve düşmanlıktan başka oda yok yüreklerde Takat mi cesaret mi kaldı kimsede Döndüler sünepeye Bilmem ki ancak Allah rast getire Şu milleti uyandır ada Birlik ve dirlik içinde kardeşlik ve ümmetliliğimiz hatırlana Tüm dünyaya birlik ve bütünlük içinde haykırarak Ceddin ve cibilliyetin şeceresine sarıla Kol kola can cana koşula vatana ve bayrağa Sahip çıkıla kurana Dur yaklaşma artık İslam’a Bizde ırk da mezhepte ayrılamaz Çünkü Resul bizleri kucaklaştırdı Hep bir olup da haykırıla Sakın yaklaşma cennet vatanıma Dokunma sakın bayrağıma Dur yaklaşma kimdir o? (21.10.2012) AZAP… |