Kıl payıdır sevgi doyumlu aşk'ı ancak sabreden kazanırO gün atmıştı doğumdan sancıları sevgi Sonra ki zamanlarda uğruna pay biçilip dururken biteviye Aşk girdabına pahalar da yetmedi Ay yüzünü saklarken gerçekten mehtap bile utandı Bir son çare de kalmadı nefse koşan aşka Emekten sevgiyi-vefadan güveni boğmuşlar Ve dostluktan aşka olan yolu da kapamışlar Yalan dolanla saltanatlar kurulurken Kibrin ve gururun belli bir nehri de yok ki Mecrasından saptırılması mümkün olsun Tarih boyu bu “zaafı” temizlesen bile Kir üstüne pasak yüklemekten başka bir işe yaramaz Hiç olmazlar olurlarla bir tutula bilir mi ki De bakayım güzelim elinde ne var Kazıyıp duruyorsun çıkarları o tırnaklarla Saçların dansında Endamın ne kadar kozu var Gamze mi güldürüyor yanağını İstek mi parlatır gül cemali Tüm ruhunla erimedikten sonra meftun ununa Tabiatüstü hislerin ne önemi kalır Münferit levhalarla kapanmaz ki kabahat Profil profilin üstüne inşa edile dursun hayat İp ince kurulur gönül bağları Kırılmaya mahkûm kalır duygular Bir anlıktır bu hayat Kötü ve iyi arası Şecereleri çıkarılırsa eğer Aşkın posası mı kalır Seçimi yapılmaz gönül istemlerinin Haydi ak da gel şu gönlün garip koynuna Bil ki saraylarda bulamazsın O sevginin sıcaklığını Özveri ile yoğrulurken duygular Ölümüne ve dönmemecesine verilir sözler Satılık ve dönme gönüller de arama artık beni İçimde yeşerirken sevgiler Uçuklaştırır dudaklarını İçine akar aşkımın sıcaklığı Sarılır tüm ruhuyla Sana hasret kalmış o özlem içinde ki kollar… (18.10.2012) AZAP… |