Öğrettin Bana Güneşe Çıkmayıkötü geçen bir günün acısıyla geleceğe áhlanmak insancıldır yarası onarılmayacak sandığımız kalpler köhne diye terkettiğimiz yerlerin gül bahçelerine dönmesine benzer salıncakta bir çocuk seni selamlar unutmuyorum bir göz odamın karanlığında dünyayı yaktığım dünleri bir bulutun güneşin yolunu kestiği vakitti güzelliğini göremedim endamının bir öğlen vakti gölgede türküler söylemedik birlikte su sesiyle çayırlara uzanmadık ki; defter aramda bir papatyam olsun şimdi dağ evine giden bir patikada yağmur sesi var bulutların güneşin yolunu kestiği bir vakit yine ve ben yarınları kutsuyorum içten içe kalbi kırılmamış bir çocuğun gülüşüyle selamlayıp öpüyorum dudaklarımı ıslatan damlaları bizi ağladıklarımıza güldüren zaman sandığımız kadar kaba değil asık suratlı görünen ama çok şakacı bir ihtiyar gibi günleri bizimle saat başı saklambaç ve körebe oynamayı seviyor ömrümüzün en zor oyununu öğretmek için küsmeye gerek yok ilk defa ağaçtan düştüğünüz günü hatırlayın ve şimdi ormanları neden sevdiğinizi sorgulayın tatmadığınız acıları geçirin aklınızdan bu bir oyun değil, mutluluk böyle başlar selamlayıp öpüyorum yaşamadıklarımı teşekkür ederim sana zaman öğrettin bana acılara dua okumayı öğrettin bana kara bulutları kovup güneşe çıkmayı |