NE YANA BAKSAMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hep bakındım,gördüklerim iyi şeyler değildi.Sokaktaki dilenci,pisi pisine ölen çocuklar.Bir lokma uğruna yapılan soytarılıklar.....İyi şeyler yok mu? O kadar az ki.....
Arasam bulur muydum cevapları?
Bilemedim, gün harcanırken cüzdanımda Nereye koyacaktım yüzündeki mutsuzluğu. Kara talihli sabahlar armağandı sana Konuşmanın sessizliği vardı her yanda. Ne yana baksam para,tuzak yaşamlara.... Hep bana çıkar sonunda yolların Anlamsız bakışların eşlik eder Oha olup duran, konuşamayan ergenlere, Kitabı yutarken boğazında kalan yetişkinlere.. Ne yana baksam cahalet,yazık bilgilere... Kimi sakız yapmış ağzına Kimi tükürüyor sevgisizliği. Alem çizgimden çıkarken doydum sonlara Kovada çöp düş kırıklıklarım Ne yana baksam Mevlana’dan bozmalar Göz bebeklerim cennet yeşilini saklar Kirpiklerimse keskin ustura Şahsiyetli dokunuşlar ister yüreğim Güvenilir yarınlarda mutlu çocuklar Dipsiz kuyularda gül dolu masumiyet. Ne yana baksam mahzun bakışlar... Bahçenin bakımsız gülü güldü bu gün bana Hayret;dudağı kan kırmızı İnsan gibi olmuştu tuhaflığı Ya da bana öyle geldi. Sarılırken bir sarmaşığa Verecek bir şey aradı minnetle Sıktı bütün kokularını üstüne. Ne yana baksam kan,denizlerce... Bendim o limandan kalkan gemi Sığıntı sığlıklarda çakıl taşı Denize bağışlanan deniz yıldızı.. Halim hala darmadağın,ufuklarım sisli Gözlerim yandı bir mendil alevinde;gizli Ne yana baksam yolcu,ve onun sallanan eli |