yaşa diyerek inlerken hayat
bir düş oldumki hayele sığmaz
yaşa diyerek inlerken hayat kaldır bulutu gökyüzünden rengi karanlık günden alırken nefesi yeraltı lavlarından öksürürken yanardağları ve dağ eteklerinden bir çığlık koşarken tepeye ve son liman yolcusu dur dedi ayın karanlık öfkesine önemi yok kesitlerden geçişlerin tarafsız birbirine tarafken kaldır sorumsuzluğunu dünyanın kendine ait seranatlar ılık bir rüzgar boğması yudumla tadında soğuk ve ateşi kucakla yüreğinin buzdağında telli duvaklı bulutların gelinlikleri bakma gözyaşlarına cana düş olur hayale sığmaz |