Bir Anká Kuşu Havalanacak
renklerin kör karaya battığı bir zamanda
bir anká kuşu havalanacak önce vurulacak sonra uçacak vurulup vurulup kanatlanacak kanının kırmızısıyla kanadının akıyla yaşamaya olan inadıyla dört mevsimin renklerini biraraya gagasıyla toplayacak her daim bu masal anlatılacak her daim bu böyle olacak önce kaybedilecek sonra kazanılacak önce verilecek sonra alınacak renklerin kör karaya battığı bir zamanda bir anká kuşu havalanacak huzurun sükut ettiği bir akşamda asma bahçeli bir sırça köşk yanacak yıpranıp yıkılıp ahşap olacak bu harabeye bir adam uğrayacak oymalara olan sevgisinden kadife şilteli sedirlerde gördüğü düşler yüzünden çerçeveleri kırık altın yazmaların şikayetlerinden sus pus olup ateşe yüz vuracak yüz yıl sonra da olsa sahanlıkta oturup dinlenecek Uşşak makamından taş plaklar dinleyecek her köşe onarılacak tırnak tırnak her daim bu masal anlatılacak her daim bu böyle olacak önce kaybedilecek sonra kazanılacak önce verilecek sonra alınacak renklerin kör karaya battığı bir zamanda bir anká kuşu havalanacak hurma ağaçlarının yanı sıra seyir eyleyen bu kervanın fincan yüklü katırları talan olacak yağmalanıp dağılacak yanmamış bir balya ipeğimi kırılmamış usta işi ibriğimi bir seyyah bohçasına alıp Bağdat’a varacak adını bilmediğim panayırlarda tezgah açacak kulbuna göznuru döktüğüm ilmeğine yüreğimi iliştirdiğim sanatımı satacak marifetim dillere şayan olacak diyardan diyara adım okunacak her daim bu masal anlatılacak her daim bu böyle olacak önce kaybedilecek sonra kazanılacak önce verilecek sonra alınacak renklerin kör karaya battığı bir zamanda bir anká kuşu havalanacak bu anká kuşu vurulup vurulup kanatlanacak bu masal unutulup unutulup anlatılacak |
Kutlarım saygıyla...