S O NYa... Şimdi ne olacak hayallerime . Düşünü kurup bağlandığım dünyama. Belki kırmızı panjurlu bahçe içinde ki ev değildi hayalim. Üç çocuğum olsun ikisi erkek biri kız da değildi belki düşünü kurduğum hayat. Ama çok özene bezene çizdiğim. Kafamın her köşesine ayrı ayrı yerleştirdiğim. Yaşanacak hayat parçalarım vardı benim. Geleceğe dair planlarım vardı. Söyle doktor nasıl olacak şimdi. Daha henüz on yedi sindeyim. Hayata tam başlayacaktım ki bu mel’un hastalık buldu beni . Elindeki kapkara röntgen filmiyle çıkıp geldin. Yüzündeki o acı ifade daha hiç konuşmadan bitirdi her şeyi be doktor. Belli ki çok kötü bir şey söyleyeceksin. Ağzından çıkan ilk kelime ’ üzgünüm’oluyor . Arkasından maalesef çok geç kalınmış. Ya... Şimdi ne olacak hayallerime. Benimde sevdiğim bir kız olacaktı. Elini tutacaktım. Birlikte büyüyüp evlenecektik. Kırmızı panjurlu olmasa da kendi evimiz olacaktı. Üç olmasa da iki çocuğumuz olacaktı . Bir kız birde erkek. Oldumu be doktor şimdi. Senin yaptığına ne denir. Oyun bozanlık değimi . Çok az bir zamanın kaldı da denir mi be doktor Yapma gözünü seveyim Hadi kötü bir şakaydı de turp gibisin de bir şey de. Ne dersen dede SON deme be doktor. Talip ACILIOĞLU 2012 İSTANBUL |
Gerçekse bile biçilen ömrün ne kadar olduğunu-son(umuz)u Rabbim bilir.
Unutmayın tıbbın çözemediği kanser denilen illeti bile yeniyor insanlar.
Yeter ki yaşama tutunun, iyileşeceğiniz ümidini kaybetmeyin u-mutsuz olmayın mücadele edin.