Sensizliğin ve Ben
Sonbaharın telaşına yenik düşen kızıl yaprakların üzerine uzanıyorum
Ormanın şefkati sarıyor baştan aşa bütün vücudumu İçim huzurlu, sen varsın aklımda Gene sen Serçeler ötüşüyor aşkla orkestrası gibi doğanın Dalları öteki dallarla aldatıyorlar Gökyüzünün pamuk tarlalarına göz sefası sürüyorum Açıyorum kollarımı iki yana sen varsın gibi Uçmak geçiyor içimden Bulutlara atlayıp biletsiz alemi seyahat etmek geliyor Feri firar mağrur gözlerim terliyor Nemleniyor ve damlıyor traşsız yanaklarımdan kızılımsı kuru yaprağa Özüm suyum akıtıyorum toprağa tane tane İlkbahara tohum ekmeden toprak ıslıyorum Sen varsın gibi yanımda konuşuyorum Özledim .. Seni sensizliğine şikayet ediyorum Dili tutuluyor, ağzını açıp tek kelime edemiyor Susuyoruz ikimizde Leyla’sı için çöllere koşan mecnun gibi susuyoruz Sensizlikten ölmek üzere olduğumdan bir haberken sen Sensizliğin ve ben Sensizliğin ve ben .. |