Kıskandım
KISKANDIM
Yüreğimi yakan, kavuran sensin Aşkın ateşiyle yoğuran sensin Diyardan diyara savuran sensin Sana doğru esen yel’i kıskandım. Sevgiyi kalbime sen taşıyorsun Sönmez güneşimsin, şavk ışıyorsun Sevda kaynağımsın, hep coşuyorsun Bentlerinden aşan sel’i kıskandım. Endamın gülenzar, boyun güldeste Adına yakarım güfte ve beste Seni anıyorum ben her nefeste Hatırını soran dil’i kıskandım. Karakışımdaki temmuzumsun sen Zift gecelerime ne olur gelsen Sinemde gül açar, birazcık gülsen Bahçende solmayan gül’ü kıskandım. Dünü unutturup, günü sevdirdin Yetim düşlerime nur’u doldurdun Hasretin çektirip; yüzüm soldurdun Aramızda kalan, yolu kıskandım. Mihrican, zemheri, kar’ı unuttum Ufkum genişledi, dar’ı unuttum Çileli anları, zor’u unuttum Eline uzanan kol’u kıskandım. Sen ilkbaharımsın, nisanım benim Sardın her yanımı, senindir tenim Gönül ağacımsın, birdir bedenim Sana gölge olan, dal’ı kıskandım. Arda kalan dünden elem olmasın Hüzünle ağlama, gözün dolmasın Sana kem bakanlar iflah olmasın Bensiz yaşadığın, yıl’ı kıskandım. Yarınların umut mutluluk dolsun Ayrı bırakanın cemali solsun Bir fincan kahvenin hatırı olsun Kahve fincanını, fal’ı kıskandım. Kadir Durak lebiderya |