YAŞ OTUZ BEŞ ÖTEKİ YÜZÜ ACININ...!
Yaş otuz beş ortasında tüm anlamsızlıkların...
Hiç duyumsanılmamış bir sevginin öfkeyle bileşiminde olabildiğine cömert bir yürek. Sonsuz sevgi arayışıyla,şehvetin o sonsuz boşluğunu iki ayrı uç noktalarda soluyan,lakin aramayan,ardından gitmeleri olmayan,şevkati içinde gizli bir volkan gibi. Kederiyle sevinçlenmeyi bilen,acısıyla mutluluğunu birlikte taşıyıp duygularını asilce yaşamayı bilen,edalarında her daim bir sebep taşıyan, İncinmişçesine dökülen gözyaşlarının özü,birinin kendisine sunacağı ilgi yada aşk kısacası mutluluk değildir. Üzülür kahrolur,okyanus gibi bir yüreğe yaslanmak ister lakin bu acizliğinden yada pasifliğinden değildir. Susmayı da bilir konuşmayı da,anlaşılamayacağını hissettiğinde susar,bu suskunluğu bilinçsizce değildir,susmuşsa kelimeler anlamsız kalmıştır,anlaşılamamıştır bu yüzden en çok gözleriyle konuşmayı seçmiştir... Yine anlaşılamamışsa sonsuza dek susar ve o sayfa kapanmıştır artık. Fırtına gibi güçlüdür hisleri sevdiğini yada sevilmediğini hemen hisseder,terkedilmek istendiğini duyumsadığı an terkeder ve ardından anlatımlara asla izin vermez. Yitirişler onu her daim kadınlaştırır ve mahremiyeti yalnızca sevdiğinde gizlidir kimseye sunmaz bu yüzden hiç mutlu olamamıştır... Sevgisine karşılık veremeyen yada o sevgiyi haketmeyen insanın arkasından asla koşmaz çünkü hayat onun için çok kısadır. Düş kurar ama düşler aleminde yaşamaz,gerçeği çabuk görür lakin bunu kimse bilmez Asla sever görünmez gerçekten sever,hiç sevmemişse rol yapmaz yapanı da sevmez. Çok sever,birde sevilirse ömrünü verir,önemli olan bakış değil görüş açısıdır onun için, o bakar ve görür,bu yüzden görsel görecelik yaşayandan hemen çekilir... İçselliği onun için daha huzurludur, öyle uzun yaşamıştır ki her geçen yıl en uzunudur yaş otuz beş, bir asır gibi,ne ömür yeter bunu yaşamaya nede yaşanmışları anlatmaya... Yaş otuz beş öteki yüzü acının... GüLnAz YoRuLmAz |
sevgi ve selamlarımla...