Elais’in günlüğünden final..6
Elais düşündükçe düşünür,
Düşündükçe dalar dalar giderdi Tozlu raflarındaki anıları durmadan depreşir Ama onlar bir türlü harekete geçmezlerdi.. Aslında aşkım dediği erkeğini sevmemişti, Sevmemiş olduğu için kendi kendine lanet ediyordu, Onun dudaklarına susamış gibiydi, Bütün depreşen düşünceleri hayalleri Bir bir gözlerinin önünde sergileniyor buz gibi gözyaşları akıyordu.. Kazdağlarının eteklerinde esen oksijen ile beklentisi var gibiydi Her yer sessizlik içinde, ağaçlardan tatlı bir şey çıkıyor gibi, Elais’in yüreği yine çarpmaya başladığını, hissedebiliyordu Elais büyük boşluklar içerisinde rüyalarında, serapta, Hayallerinde, ayıplarında hep hep onu özlüyor, Derin derin düşüncelerinde benimde bir sevgilim var diyordu hep derdi de Ne varki sevgilisini bir aşk ile hiçbir zaman sevmemisti ki, Ama çok bu yalnızlığında özlüyor hatta kazdağlarının en tepesindeki Akıl almaz villasında gördüğü alt boşlukta korfezin en güzel manzarasında Denizin ihtişamı ile o yukarı yamaşta birisi gelecek diye bakardı.. Hatta bazen körfezi seyre dalarken düşünürdü eskileri yâd eder gibi Ben doğrumu yaptım ben neden istemedim niçin yalnızım Aklından birsürü nedenler geçerdi oynaşırdı kelimeleriyle Aynı seyre daldığı körfezin dalgaları gibiydiler düşünceler Bugün günlerden cumartesi yapraklı takvimi o güne kıvırmış Sabahtan beri denize bakan odadaki masasını hayalindeki gibi süslemiş Akşamın altısı yaklaşmış tüm sevdiklerini koymuş dalarcasına Hiç hareket etmeden körfezin masmavi dalgalarına baka kalmıştı. Okadar dalmış hayallere ki kapı tokmağının birkaç kez vurulduğunu duymamıştı Ama kapı açıldığında arkasına öylesine bakar oldu kıpırdayamaz bir halde Ayağa kalktı birisi tekerlekli arabayla onu getirmiş salona bırakmış duruyorlardı Oydu sevmediği aşkım dıyemediği senelerdir de hayal kurduğu karşısındaydı Ellerini sonsuza kadar sanki açmış Elais’im diye bir haykırışı vardı ki Ses titreşimleri kazdağlarına gidiyor oraya buraya çarpıyor dönüyor daha ekolu geliyordu Elais kalktı bir adım attı sonra bir adım daha daha sonra üç ve dört adım sonra Elleri sonuna kadar açık hadi gir kollarıma der gibi gözlerinden akan sımsıcak gözyaşlar ile O titrek elleriyle belkide sarılmak istedi ağlıyordu gözyaşları yakar gibi damlıyor bu gerçek aşk yaşlarıydı Hiç bir zaman diyemediği AŞKIMMMMM Sami’ciğimmmm sesleride dağılıyordu Dört bir tarafa yankılanıyordu seviçliydi hemde olmadığı kadar Hem ağlıyor hem son nefesine kadar Aşkım Sami’ciğim diyordu Ne olmuştu ne değişmişti bu zamana kadar neden beklemişti de Yanar dağ patlaması gibi haykırmaya başlamıştı Elais mutluydu. Sami’ciği bunca seneler sonrasında tamda hazırlığını yaptığı yaş gününde bir süpriz di onun için Değmişti hazırlıkları neden demişti neden şimdi geldin Sami si son bir şans dedim Ben seni hep sevdim sen benim tek Aşkım dın neden beni görmedin O yazdığın son mektup hala yanımda okudukça hep ağladım seni düşündüm ben senindim Elais de ağlıyor ağlıyordu işte bu mucize idi sevinçli ve mutluydu Balkona geçtiler Elais hadi bir bir geçenleri anlat dediğinde akşam karanlığı çökmüş Gün batmış kış gelmış yeni yaz başlamış onlar hala hiç sıkılmadan oturdukları yerde anlatıyorlar dinliyorlardı Elais’se istemediği Aşkı Sami bundan sonra mutluydular Elais acaba diyormudur ki neden istemedim neden bekledim neden geldi.. Sami Arlan.. |
başarılar....