istanbul
Günaydın İstanbul…
Yine erkencisin ve ben yine kaçırdım gemilerini, martılarını, bir simide eşlik edecek demli çayını. Şu saatler ekmek arası bir palamuda yanaşmıştır teknelerin benim gözlerim gibi, bilirsin. Hadi gidelim desem gelmezsin, suçlar gibi, hep kendi bildiğindesin ben de müzmin şikayetçi. Sesim fagot gibi dökülüyor, uslu dur az sonra çıkacağım sırtına içeceğim efendi, efendi. |