Sen nere?
Düzen kılcal damarlarımda örümcek ağı gibi
Sağa gitsem, sola gitsem, takılıyorum tel örgülere Boğulmuş fikrim, azap içinde bekler tufan Ömrümü kızıl dağlara vurmuşum Bir kere. Köprüyü geçmek öyle zor ki, itilip kakılıyorum. Bakınıp tilki bağından üzüm yolmuşum, Ey yolcu, aynı yolda sendemi kaldın Arasat’ta Farkımızı sırtlamışız ki Sen nere? İçim kayıyor deniz aşırı bir ülkeye Aşk’ın perisi olmalı , kamaştırıyor gözlerimi şu ceylan Görüyorum ki, yuvasından cıkmış çıngıraklı yılan Boğmak istiyor beni. Bir yanım deniz Bir yanım dere. Ne güller varmış çırılçıplak anadan doğma üryan Ne kadar çok tapınılacak varmış bu dünyada Beşikten mezara fıtratından çıkmış ferman Oysa yalan Demle zamanı… mahşere. Demledikçe kireç taşında solmuş Mihriban İnsan edemiyor, Hakk’a gülü sormadan. Bağırtılarım kulak zarını yırtar ama nafile Çekiliyor kura... kafile… Kafile Dağ yıkılmış yer küreden üstüme İnce beyaz örtünün içindeki sızlanan benmiyim Bakıyorum kafileden ne iz var, Ne bir emare. Gemiler vurmuş sahile. Gül bahçelerini süser, gülü köstebek Şaşkınlığa berduş olmuşuz, sislere boğulmuş yolumuz Hayra alamet değil, sonumuz Kulluğu unutup, şeytanla dans eden ruhumuz. Avuntuları beklemek Künyesinde seçere. |
Çok güzel dizeler oluşmuş.Yüreğiniz dert görmesin.RABATLI