Çeşmenin başında…
Yolum düştü bir Yörük köyünün yoluna
Susamıştım yaylaların billur suyuna Yörük kızı su dolduruyor çeşmenin başında İnce belde kemer duruyor, hal hal topuğunda Yalnız değildi çeşmenin başında Sanırım onsekiz, ondokuz yaşında Bir gözlerine baktım bir de boyuna Bilmem sözlü müdür nişanlı mı ellerinde kına Sandım ki orada Belkıs durur karşımda Beni benden aldı o kız çeşmenin yanında Kaş kara, göz ela, perçemi sallanır başında Allah’ım varmıydı böyle güzel yarattığın kulunda Atımdan inemedim çakılı taş kaldım Baktım da vuruldum, gözlerine takılı kalakaldım Ben o güzeli ya melek ya da huri sandım Allah’ım ben bu köye nerden uğradım... Ömer Sabri Kurşun |