KÖYDEKİ ÇOBAN İLE TAMİRCİ....
İki kardeşten biri,ben kalsam der köyde,
Çok karışık şehirler,insan günah işler de, Çoban olur köyünde,besler koyunla keçi, Tuhaf olmuş insanlar,şehirde görmez açı, Ufak kardeşi açar,Kunduracı şehirde, Ayakkabı dikerler,bir hayli yıl sessizce, Açar sabah dükkanı,okuyarak besmele, Gelir dükkana kadın,nazar etmez güzele. Özledi köyde çoban,ziyarette kardeşi, Süt sağdı keçilerden,doldurdular kırbayı, Arayıp buldu orda,çok eski bir kulube, Kırbayı astı hemen,duvardaki çiviye. Geldi bir güzel hatun,çıkardı ayağını, Kunduracı baktılar,yapsam buna yamayı, Başladı hatun orda,çıplak ayak bekledi, Köyden gelen o Çoban,bir haylice terledi. Giydi hatun durmadı,çıkıp gitti dükkandan, Dağda hatun görmeyen,aklı gitmişti baştan, Olmayacak şey oldu,kırbadan süt damladı, Bozuldu çaban kalbi,delinmişti kırbası. Kardeşi gördü hemen,olunur dağda veli, Ol görelim burada,nasıl olunur veli, Çoban haklısın kardeş,düşüş var manen sende, Dedi tamirci kardeş,düştün şeytan eline. Çoban bir anda düştüm,güzel hatun yanında, Düşersin elbet kardeş,her gün bu kadınlarla, İtiraz etti Çoban,kardeşim sensin düşen, Aklımı baştan alan,hatunlar hep seninlen. Tamirci cevap verdi,düşündüler bir süre, Diliyle ısladılar,sürdü hemen deliğe, Çektiler besmeleyi,kırbası hemen durdu, Bir an sessizlik oldu,köydeki kardeş sordu. Kardeşim sen haklısın,sen burada olmakla, Mesele dağda değil,insan içinde olma, Sever Allah kulunu,korur onu her yerde, Altın sayarken eli,kalbi Allah cc.derde. 21.04.2011//KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN |
İki kardeşten birisi diyordu,ben kalayım köyde,
Şehir çok karışık,günah işlemek var bir de,
Köyde çobanlık yapar,beslerim koyunla,keçi,
İnsanlar tuhaf olmuş,şehirde görmüyorlar açı.
* * *
Diğer kardeş açtı, bir tamirci dükkanı şehirde,
İnsanların ayakkabısını onardı,kaç yıl sessizce,
Besmele ile açtı, her sabah bekledi,nasibini,
İnsanlardan bir güzelce , korudu gözlerini.
* * *
Köydeki çoban acıdı, ziyaret edeyim kardeşimi,
Koyunlarından biraz süt sağıp,doldurdu torbasını,
Sora sora bir mahallede buldu, eski bir kulübe,
Torbasındaki taze sütünü astı,duvardaki çiviye.
Bu sırada geldi güzel bir hanım, çıkardı ayağını,
Tamirci kardeş baktı,yaparım yenge güzelce yamayı ,
Kadın başladı ,orada çıplak ayakla beklemeye,
Köydeki kardeş çoban başladı,orada terlemeye.
* * *
Kadın giydi,çıktı,gitti oradan yaptırıp ayakkabıyı,
Dağda görmediğini gören çobanın, almıştı aklını,
O sırada olmayacak bir şey oldu,sütü damladı,
Çobanın kalbi bozulduğu için, delinmişti torbası.
* * *
Tamirci cevap verdi,kaçarak insandan olunmaz Veli,
Ol da görelim şehirde,bu manzaraya bakıpta Veli,
Çoban dedi-Haklısın kardeşim de,düşüş var sende,
Dedi tamirci kardeş-Nerden biliyorsun düşüş,sende,
* * *
Çoban-Baksana birden manen düştüm,senin yanında,
Sen her gün bu kadınlarla berabersin, olmazmı sende?
Çoban itiraz edip duruyordu,kardeşim sen düşüştesin,
Beni bir anda düşüren manzara,seni niye düşürmesin.
* * *
Tamirci, buna nasıl bir cevap vereyim acaba dedi,
Şehadet parmağını diliyle ıslatıp, deliğe sürdü,
Bismillah deyince,torbadaki akan süt durdu,
Bir anlık sessizliği yine köydeki çoban bozdu.
* * *
Haklıymıssın kardeşim,sen bu şehirde olmakla,
Asıl mesele dağda değil,insan içinde yaşamakta,
Allah(c.c) bir kulunu severse korur,onu her yerde,
Eli altın sayarken bir kulun,kalbi Allah, Allah derde.
21.04.2011-Kırıkkale
Hidayet Doğan
Evet anlamlıydı ders vericiydi köyde yahut şehirde kalbini bozmadan insan gibi yaşayanlara ne mutlu şiirinizi kutluyorum. Yunus diyarından selamlar.