Sevdası KandilliSen gün ışımı, keskin bakışlarım da daima Aradığım, iç selimde susadığımdın Bir çırpıda sıcak sözcükleri nasıl da türetirdim Hep aşk buğusun da, nazlanırdı, hareliydi cümlelerim Gün boyu doludizgin, ha geldi ha gelecek Bekledim, beklettin, ama gelmedin İntizarıma yine yeni yeniden Esrik kelimeler ekledim, sence haylazlık mı ettim Yüreğin kabuk mu bağladı nedir Tam, çizgi çekilecek bu tavrı hallerin Nereden başlayacağım derken Yine savruk bu bağ bozumu tümcelerim Esrik rüzgarlarda talan olan yine mi benim Gün ortasına düşen kırağı gibi Senin olmanı beklerken sevdası kandilli Firari uykularda mahsur kaldım Gecenin bir yarısın da Kirpiklerim birbirlerine bir kavuşsa uyutacağım mahsunlukdan derinleşen gözlerimi de Bu nasıl olacak; işte orası meçhul Karanlığımdan ayıkladığım silüetin Cılız mum ışığına benzıyor Sıkaşan göğüs kafesim kekremsi Bir nefes modunda; naçar ve takatsiz Kem göz misali yani, ha çıktı ha çıkacak Anladım ki; Bu hayatıma turp sıktığının resmidir Martı kanadına yüklenmişse bu umarsız sevdan Senden çarkı firar ediyorum Haylaz düşlerimle beraber hem de Hani şu zulanda olan; benli hayallerimi de Tüm emanetlerimi geri ver; ver ki Arınacak yüzün olsun Talan ettim tüm öpüşlerini Yarasa kanadına, ayrık otu misali Gecenin kırık nemi yağsın üzerine Hiç olmayacak gibi visali, sevdası kandilli Her gittiğin yere sevda tohumu ekeceğini sanma Düş kırığı bakışlarım da kaldın Kırdın kırıldım İhanetine aldanan gözlerle bakmamıştım Nereden bilecektı ki Bu sevilesi naif yüreğim Sevildigini sandığı haytadan darbe yiyeceğini Sevecen bakan gözlerdeki yırtık düşleri Ne yazık ki bilemedim Şimdi; sana lütfedercesine bir ayna sunuyorum İyi bak; vakur bir tebessüm göreceksin Bu benim, sana olan kekremsi miğde bulantım İşte; bu sen, yani aynada ki aks bunu ima ediyor Bir palyaçonun soytarı edası gibi Hadi bakalım; herkes yoluna Ne o; yoksa ciddi bulmadın mı Merak etme aklım başımda, koyverdim gitti Şimdi, zaman devri alem devri sevdası kandilli .................................................. Ahmet BOZTAŞ Hocama Teşekkür Ederim... Kayayı hafifleten sebepler mazinin ücra köşelerine saklandı. Bütün direncim kırıldı, hedefi oldum, vuruldum zamanla gelene, haberin var mı! Anlamını yitirmiş kelimeler göz kırpıyor yıldız, yıldız. Çatlamış toprakların beklediği su gibi olsa da özlemim, artık; ahlar çekip takılı kalmıyorum. Oysa sen; beni hâlâ eski ben sanıyorsun, yanılıyorsun!... 11.08-Ahmet BOZTAŞ Seçki Kuruluna Çok Teşekkür Ederim, Şiirimi Uğur Böceği İle Taçlandırdıkları İçin, Selam Ve Saygılarımla... |
Aslında o kadar çok palyoça var ki bir baksak dönüp, ne çok soytarılık yapan var etrafımızda.Çoğu da şiir diye turp sıkıyor sayfalara ama geçerli akçe o, ne kadar çok argo ve küfür o kadar övgü.
Yüreğine sağlık canım serbestte de ne güzel basıyor kalemin.
Sevgilerimle her daim.