Asla Güvenme!..
Hayat haktan kutsal emir,
Musibetlerine rağmen yaşanan bir cebir. İçine konmasaydı aşk ile hasret, Yaşamak için haktan, olmasaydı emir, sabır ve gayret, Kim yaşayacaktı şu zorlu oyunu Bunca zorluklarına rağmen sonuna dek. Değişmeyen neticesi girilecek karanlık daracık hendek. Sadakat, ihanet, acı tatlı, iç içe karışık, Öyle bir alem ki, içinde her şey sanki birbiryle barışık. Ruh özlerken isterken ebed semalarında pervaz, Atide seni bekler bilinmedik nice dert, bela ve devasız bin türlü emraz. İçinde bir dünya var, Her kesin kendi kurup, yaşayıp yaşattığı, Dünya aydınlık ve geniş iken, İdrakin sahibine daraltıp, zifiri kararttığı. Hayat kutsal bir oyun, bilen yok manasını, Lezzetli görünse de çektirir herkese bitmeyen çok cefasını. Anlamı imandadır, her şey gibi hayatın. İman ile son bulur, YOKLUKLA tehditleri korkunç mematın. Yokluğu yok etmeden, varlığı bulmak ne mümkün, İmanlısı da, imansızı da yaşıyor sonunu düşünmeden, İster barışık olsun hayat ile isterse barışmamak üzere ebedi küskün. Varacağın son menzil geldiğin yerdir, Kaçtığını zan edip koşsan da çatlarcasına bir ömür. Sonunda yolunu kesecek, ruhunu daraltan karanlık KABİRDİR. Ey zavallı kabrin dışını süslemekle yetinme, Ne yaparsan yap sakın kabre İMANSIZ, KUR’ANSIZ girme. Eller üstünde muzaffer bir komutan gibi gidişlerine özenme, Bir nefese mukabil gelmeyecek, riya dolu amellerinde asla güvenme. Necdet EREM 06.08.2012 |