şu deli gönlüm
pınarın başında çiçek açarmış
aşıklar sazıyla neşe saçarmış papatya falından aşık kaçarmış şu deli gönlüme dur diyemedim hazan yaprakları dökülmüş sensiz yüreğim yerinden sökülmüş sensiz ellerim çarmığa çakılmış sensiz şu deli gönlüme vur diyemedim özlemin tutuştu yollara düştüm ferhat gibi ben çöllere düştüm günahım neydi ki ellere düştüm şu deli gönlüme kaç diyemedim asi yıldız çöllerde serabı görmüş koşarak yaklaşıp esbabı görmüş haramdan kaçarak sevabı görmüş şu deli gönlüme sev diyemedim |