Varuna..!
Eğer birgün gerçekten geleceksen;
gerçekten gel bana, hani ortada olmadan başka hiçbir kurguyla. Geride bıraktıklarınla değil, onlarla olan seni getir bana; yanında önünde olmadan nöbetçi gözler, ve fısıltılı bir kalabalığın çirkin menisi akmadan ağzından; seramiğe evirip kalbini, içini benden saklamadan..!! Birgün geleceksen gerçekten bana; gelen sen ol ama, yalnızca sen, sade ve arınmış hesaplardan; olduğun gibi olanı yaşamaya gel bana. Yaşayamadıklarını tatmin etmek için değil, yaşayarak çoğalmaya gel bana. Çirkinliğinle gel, güzelliğinle saklama, saklama kendini benden ne bir kurgunun ne de bir sanrının san-al kaygısının ardına. Birgün gerçekten geleceksen bana; çırılçıplak ol, öyle ki üşümeliyim gördüğümde seni karşımda ve bedenim ısınmak için değil, ışımak için soynmalı, akmalı ruhun ruhumun ışığına. Birgün eğer gelirsen gerçekten bana; güzel sözler duymak ve duyurmak için değil, güzeli bulup sadeliğin tenhalığında, yaşamak ve yaşatmak için gel, böylece sözlerin değil, ruhun konuşsun ki duysun beni de. Birgün eğer geleceksen gerçekten bana; bırak yüryeyim içinde beni ararken sen yazdıklarımda, gözlerimde... Bu yüzden birgün geleceksen eğer gerçekten; beni oku da gel. Oku ki bil, bildikçe tanı, unutma ki tanımadan bilemez insan insanı ve bilmeden yaşamaya kalkarsa, kendini de yaralar insan onu da! Kitabın kapağını açmadan, kapağını sevdim deme, gördüklerinle tatmin etmek için bir yalanı... Eğer birgün ben gelirsem yanına; bil ki gerçeği yaşamaktır tek gayem, olmam hiçbir kurgunun sorgulanan kölesi, iyi niyetimle yanında! Yaşamadan yazmam ben bu kitabın adın! E.ATLI-2012 |