RAMAZAN______________________________________
Bir ramazan daha geldi çattı
Bu akşam ilk terhavi kılınacak bu gece ilk sahur Ne de çabuk geçiyor o koca seneler Şöyle bir geriye dönüp baktım Eskilerde neler bırakmışız neler İlk ramazanımı hatırlıyorum daha çocuk mu çocuk Gelin size o zamanları anlatayım bakın nasıl O zamanlar dediğim otuz sene evveller Nerede şimdiki gibi o bir başına Koca koca binalar tek tek daireler Biz Fatih’te Haliç caddesinde Üç katlı evde otururduk Girişte emine teyzeler ikinci katında hüseyin abiler Üçüncü katında da biz otururduk Yine de yalnız değildik bir katta üç oda iki aileydik Mutfağını birlikte kullanırdı annelerimiz Söylemesi ayıp tuvaletini de Banyoyu aklınızdan geçirmeyin ne gezer Hemen hemen her sokakta çeşmeler vardı Sular taşınırdı çeşmelerden çile dolardı kovalar tenekeler Yokluk vardı ne kimse isyankâr ne de karamsardı Odalarda keder vardı odalarda neşe Odalarda samimi muhabbetler vardı O odalarda doğardı ebelerle çocuklar Hastane kime nerede insan isminden korkardı İşte o odalardı banyo küvet Yıkanırdı tüm aile leğenlerin içinde o odalarda Yine de mutluydu insanlar ozamanlar da O zaman da vardı bugünkü gibi Marko Paşa Ne ramazanlardı o ramazanlar Didinip uğraşırdı insanlar Karşılıksız her şeyi paylaşırdılar Böyıe rahat değildi yaşam o zamanlar Diz boyu her yerde fukaralıklar Bilmem hangileriniz hatırlar iğneli pompalı Gaz ocaklarını fitilli lambaları İşte o insanlar sadakatle yaşadılar sevgileri aşkları Şimdi ne oldu o insanlara o yaratıklar ayni değil miyiz Neler değiştirdi bizleri Neydi o ramazanlar bir başkaydı ne de güzeldi Sofra başında patlayan toplar okunan ezanlar Sahurda komşu komşu dolaşırdık Kapıları tıklar mahalleliyi kaldırırdık Terhavileri hatırlarım O ne koşturma o ne ilahi birliktelik Terhaviyi bahane edip camiden kaytaran Mahalle aralarında buluşup konuşan Genç kızları delikanlıları O nur inen cıvıl cıvıl sokakları Tadı damaklarda kalan Vefa bozacıları Hep gözümün önünde O günlerin hatıraları yaşananları Neydi o ramazanlar bahçelerde kapı önlerinde Sanki hepsi ayni ritimde bardak kaşık sesleri İçilen o tavşan kanı çaylar Muhabbetler ud sesi şarkılar fasılllar Evet dostlar bir ramazan daha geldi çattı Neden eskisi gibi sevinçli değilim Bu burukluk içimde neden Nerede o mutluluk tablom Bahçeler yok oldu gece kondular kayboldu Binalar yer bırakmadı Yüzünü gösteren yeşilliklere toprağa Caddeler boyu dizildi bir kolye misali Dizim dizim betonarme evler Sanki görüntümüzü gönlümüzü O eski ruhumuzu yerlerinden söktüler Çaldılar o ruhu bizden sanki yaşamıyor Artık ahali o eski ahali değil Davulların seslerine de tahammül edilmiyor Bir koşturmaca bir şevk bir aşığı beklemek gibiydi Sultanın iftar akşamları Şimdi ne oldu bu aşk’a Takvimler aynı saatler aynı malzeme aynı Ya değişen ne başka Ramazanlar ramazanlar Her gelişte boynunu biraz daha büküyor sanki Nerede o eski ramazanlar Çocukluğumdaki delikanlılığımdaki o sultan Bu yolun yarısı yaşımda Maziden geri istiyorum onu Aynı hazda aynı aşkta Yoksa yine hayalde miyim Belki de bu yarı yolda erken eskidim Dostlar ne değişti ne değiştirdi Ruhumuzdaki değerlerimizi Ben mi yaşlanıyorum Yoksa ramazanlar mı yaşlandırdı bizi Yine de ne olursa olsun onbir aylık hasret bitti Bu akşam terhavi bu gece sahur Yine bereketinle geldin dışarda yağmur Hani darılacaksın ama söylemek zorundayım Sakın ola bana gücenme sultanım Ben o eski ramazanlardaki hazzını istiyorum Daha çok şahlanışını görmek Seni her seferinde daha çok mutlu göndermek Canım sultanım Dünden bügüne dek şerefle taşındı adın Ama darılma Kim ne derse desin bir başkaydı o eski tadın... Uğur Oğuz Şahin |