Mavi SürgünVar sen beni masal kuşu san. Hüzün konağının tavan arasında, Göçemeyen, tek kanatlı bir kırlangıç olduğumu bilme. Yeşile boyuyor bekçi, beslediği çekirgenin kafesini. Olur ya, başak tarlasında sanar hayvancık kendini. Sanrılarımız çoğaldıkça yaşadığımızı sanmıyormuyuz hepimiz. Gözlerimiz kapalı, hep bir bulutun peşinden koşarken sesimiz. Her gün baştan başlıyor bu mavi sürgün, Ay ışığında sona vardı sandığım. Mermer oymalı tutunmaların ahşap basamakları kadar güvenli, Bu hayatta adım atmak ürkütücü ve korkunç değil mi? Korkularımız çoğaldıkça cesaretimizi sınamıyormuyuz hepimiz. Kalplerimiz özgür, hep bir düşüncenin kasığında kıvranırken beynimiz. Her gün kalbimi bağışlıyorum, aşk doymuyor. Her gün aşk yaşıyorum, kalbim duymuyor. Var sen herseyi mukaddes ve mübarek kıl. Şeytanın yalan çanağı iki dudağın arasında, Suskun meleklerin kanını içtiğini bilme. |
enine boyuna maviymiş dünya
buradan öyle görünmüyor
sen mavi sanırsın ben kırmızı
yanıltır
ben güneşi sürerim yanaklarıma
sen mavi bulutlar çizersin
mavi kuşlar
mavi çiçekler
oysa kırmızıyı yakıştırırdım hep çiçeklere
ama yanmasınlar
sen mavi bil
mavi çiz
ben gül niyetine güleyim
sen düş niyetine sil.
nurten boz hürel.