Şaştım
gül kurusunda ki, neşede hoştur
ondaki cevher de,kimsede yoktur yakalamak için,peşinden koştur onu görenleri,sorana şaştım halinde ne var ki,sağlık yerinde sıcağa çıkmaz da,durur serinde emeğini taşır,alın terinde seni duymayacak,yarene şaştım el pençe durmadan,saygı mı olur nefes alırken de,burnundan solur dostta üzülünce,yürek burulur gözünden akacak,yaşlara şaştım ak deniz esiyor,fırtınası var yükseklerde beyaz,olurmuş kar yaşanacak yerler,güzelim diyar gidip de görmeyen,gözlere şaştım hecenin tadına,doyum olmuyor herkes de yazıyor,sayfa dolmuyor. kimsenin yüreği, hiç mi solmuyor bunu okumayan ,dostlara şaştım acemiyiz bizler,beğenen okur gülkurusu şerde,inceden dokur yüreği güzeldir,kendisi vakur sendeki bulunan,dostluğa şaştım yer gökte gelirmiş,güzel sayfaya emir de verirmiş,korsan tayfaya heceleri takmış,çoktan kafaya haberi getiren,ulağa şaştım ramazan da geldi,bereket ayı hocanın elinde,kemane yayı bağırır herkese,yoldaki dayı camide cemaat,hocaya şaştım heceye dalınca,serbest üzüldü daldırınca suya,kağıt büzüldü beceremeyince,yüzü süzüldü benim bu halime ,gülene şaştım bitince heceler,şiirin tadı sordum hocaya,nerede adı cezayı yazacak,hanidir dadı mahkeme açacak,savcıya şaştım gülenin var mı da ,ağlayanın yok yüreğimi delen,demirden bir ok attığın okları,yerine bir sok hedefi şaşıran,avcıya şaştım |