"kral çıplak" diyenin torunlarıyız ergenlik rivayetinden daha ötedir ağladıklarımız gözyaşlarımız, hüzünlerimizin teminatıdır ancak her yerde kum yok devekuşlarının gizlediklerini gömebileceği
masal katilleri anın her yerinde dursa da saatleri, kirletiyorlar zamanları
nasıl bir izdihamdır bu bir ying-yang sülalesi kaplamış etrafımızı daha sırada tanışacağımız nice haramlar, helaller yine de bilelim : fazla aşka hacet yoktur ibret-i alemler caddemizde
ayıp ve yorgan arasındaki sevdadır, atamadığımız cerahat her düş, çıplaktır söyleyemediklerimize
dil ve göz, ne kadar saklansa da tabularla işlenmiş sonelerimize
ki bir dahaki sefere daha yakından bakalım aynalarımıza belki bu sefer, şerh koymaz ürkekliğimize...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Zamanın gerisinde kalan fikir sahipleri -haya etmekten - söz ederken yorganın altında olup bitenlerin -erotizmin- saklı olması gerekliliğini över.
Ancak bu demek değildir ki göksel çadırın bundan haberi yoktur :)
Şaman kültü ile İslamın karşılaştığı ilk dönemlere denk gelen bir vakitte Arap seyyah* şunları not etmişti ( harfiyen olmasada kısmen uyduruyo :(
'' Türkler İslamı kabul ettik deseler de garip bir sentezleri var. Otağın toplandığı bir gece reisin hanımı gözümüzün önünde bacaklarını açıp mahrem yerlerini kaşıdı ! Utancımızdan yerlere gömülmeyi istedik fakat mahreme bakıp ondan kaçınamamanın ağır bedelleri hakkında reisin yaptığı tesirli sözleri işitince ( zina suçunun cezası parçalara ayrılarak yavaş yavaş öldürülmek) hangi babayiğit bu tuzağa düşecekse vay haline deyip ''
nefsi emarelerin gizli tutulması ile ona hakimiyet sağlanması arasında kalıp esas yürekliliğin ne olduğunu yorumladık.
Gizli kalmayacak hiçbir kusur, söz, yahut tavır yokken . Alim olan Allaha (c.c) sığınırız.
El Bari ve El Gaffar olan Allaha and olsun ki nice inceliklerle saklanan cinayetler ve dahi ayıplar, husumetler yoktur ki günü gelince ortaya saçılmasın.
Tabuları yıkmak adına saklanan dil ve onun hazırlayıcısı yaşam koşulları bir kum yığını bulmaya niyet etmesindi. Mutlaka bulunur ve dahi yıkılır sözün herhangi bir yerine demekte olan sevgili şair;
berrak gökyüzü altında kısıtlayıcı yaşamı bireye sunan sosyal edimler elbette sorgulanmalıdır.
gerekiyorsa kuyulara bilinmezlere inilip diplerin keşfi gerekirse göklere yükselip yanmanın aczi ile başa dönülmelidir lâkin
Bir şiire bu elbisenin nasıl gidirileceğini bilmek olsa olsa şair doğanların elindedir. çün ki Mitlerin malzemeye eklemlendiği bazı şiirlerde bu odağın hangi yanıyla ortamı işgal ettiğini okurun insafına bırakmamak bu sonucun çıkarımlanmasına tek nedendi ve ben bu yanıyla bir şairle karşılaşmaktan mutlandım
Burada, hem bir şairi hem de aynanın dört yanını dönüp dolaşan herhangi bir kişinin-kişiliğin eleştiri oklarını süsleyerek ilkin kendine yönelttiğini, dolayısıyla samimiyetini görmekteyim.
''Öleceksek ölelim'' der gibi, aslolana göğüs germek ve cesur olmaya da övgü deminde bulmak bulunmakta denilebilir bu şiir. Haddin eşiği kayganlaşınca aslına özüne dönüp bakabilmek ve orada daha önce teşhis edilememiş şeklini almış ''çeliği''- kişiliği - görmek. .Görebilmek.
Kıyamet suresi 8-10. Ayeti Kerimelerini müşahade etmek te bunlara dahilken.
Bilinç akışını yöneten, yazma - yazabime eğilimi üzerine kopukluklar sezinlensede izlek oluşturmada yapılan ve modern şiir anlayışına denk gelen akılcı bir biçimin baskın geldiği ortadadır.
Şairin deneyim yahut gözlemlerinden sentez yapabilme ayrıcalığını, locadan izleyen bir okur finalin ''ki '' bağlaçlarından arınması halinde daha fonetik olacağını düşünmekte olsa da
Dikicilerin işine pek de karışılmaz :) deyiverir
Sevgilerimle
*İbni Fadlan (10. yy )
wewin tarafından 8/14/2012 10:55:40 AM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.