Dostların yürek acısı bazen, içimizi böyle kanatıyor işte...
burukça duygular içindeyim biçare çaresizliğimle boynumun sana büküklüğü altında kalırken imkansızlık izler, yanıp yakılmış tüm hislerimi özlemler duman duman içim de, çalkalandıkça kör bir sis uzar, dimağıma kadar o ateşi, var ya! o ateşi! yakıp da kavurur, tümden bedenimi vücut dilime sakın ha, karışayım demeyin sakın! çünkü tutsaklığı, asla ve asla taşıyamaz ki o!
şunu bil ki gülüm; kokun bile, burnuma yapışık kardeş gibi durup durup da, girer içime zaten senin içinde, gömülmüş gibiyim sanki de, hissiz bir kulum yüreğin isyanları yeter dercesine, yürek telime vururken gel artık kopacak lifinden, bu zay olmuş beden yoksa uçan, bu ruha çöküşte ruhun, karalar bağlayıp ağlıyacak geride ne kalır ki, peki o zaman yüreğinin ucundan, yanık kokan bir mendilden başka katarsın onu da artık, hatıralarına
söyle bakalım; o zaman kim beni, sana kavuşturacak yazık yazık ki, çok yazık olacak! der gibi kaldım, duyguların kördüğümünün gizinde sana akmışken, şu ak yüreğim kurtlar sofrasına ben neden, hep sevgiler sunarım canının; canının içiyle, içimin içinin içinde gülüm sen varken; neden ki, bu ölüm? tüm istemlerim neden, senin o kem ellerinde kaynar bir bahara, bir kışa dönüp dururken yıllarım ömrüme neden ki, sonbahar akar?
tüm dalları kuruyup yaprağıyla düşen, bir çınar gibi içimin kurtlarına mı, yoksa mahkumum? böğrümün içi, sanki koskocaman bir mağara bu yıkıntı ne? bu zulüm kime? bu dönme dolaplar, neden döner ki? kimlere, ne fayda?
kimi insan kördür ufkunda; görmek istese de, görmez ki kimi insan derin görür, çeşidin çeşidini biçimlendirir kimi kandırdın ki, sen? yalan dediğin, bir su içimi oysa sultanım ben, ruhumla gördüm o ahu gözlerinde gezen, iblisin biçimini!
kimi insanın cüzdanı kalındır be gülüm, mal ve mülküyle bendeyse, yanlız bir tek sen kaldın paha bile biçemezdim ki, saçının bir teline bundandır ki seni; felek bile alamaz, elimden
sil de gitsin gönül yuvandan, bu vefasızı dediler dostlar! ama bilmiyorlar ki; biz bir bedende, et ve kemik gibiyiz! bilseydiniz diyorum, sökmek isterken can havliyle; köz gibi yanardınız, benim gibi!
üzülme! bir hecedir belki benden, sana doğru kanayan tüm cümlelerim ya kanarsa, ne olur? dökülürken dilimden deryalar bile, boğuntu da kalışta kahrolur!
bu hayatta, atiyi çözebilenler ancak dolanır düşüncesizliğe ise, koca acı bir şamar kalır geçmiş yaşantıma dalıp yaşarken, maziyi anlayamadımsa sana olan şaşkınlığımdandır, yar! zira; keşkelerim doğmadan çok öncesinde vardın, sen
hayal de bir gerçektir belki, nefis aleminde yaşanan bir iz gibi geride kalışta, bir gölge gibi arkandan dolanan hayalmiydi yoksa, onca yaşam kim bilebilirdi ki, hainliklerin sır gerçeğini?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gel de sök artık seni, benim sinemden! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gel de sök artık seni, benim sinemden! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler can dost...
hayal de bir gerçektir belki, nefis aleminde yaşanan bir iz gibi geride kalışta, bir gölge gibi arkandan dolanan hayalmiydi yoksa, onca yaşam kim bilebilirdi ki, hainliklerin sır gerçeğini?
Harika duygularla yazılmış nice güzel bir eser kendini yaşamını şiirde sınamış şair.Hayâl ve gerçek arası.Değerli eserinizi usta kaleminizi gönülden kutluyor saygılar sunuyorum..
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler can dost...
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler can dost...
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler can dost...
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler can dost...
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler can dost...
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler can dost...
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler can dost...
Üstadım tebrikler kaleminiz yüreginiz emeginiz var olsun aslında uzun şiirleri sıkıcı bulur çogu zaman okumaktan vaz geçer kitabı bir köşeye atarım ama şiriniz bittiğinde kalakaldım devamı olmalı diye düşündüm akıcı anlam dolu şiiri severek bir daha okudum candan kutladım umarım ömrünüzde keşkeler olmaz sevgiden yana yüreginiz kaleminiz sevgisiz kalmasın selam ve dualarla sayğılar
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler can dost...
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler can dost...
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler can dost...
özlemler duman duman içim de, çalkalandıkça kör bir sis uzar, dimağıma kadar............böyle sevmek böyle özlenmek hasret cekmek her yürege nasip olmaz ve Yüregim diyorki cok harika siiriniz kutlarim saygi ile.
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler hemşerim...
Sevgi, özlem, sitem, ne ararsan vardı dizelerde ağabeyim; yürek coşmuş, taşmıştı yatağından; her zamanki gibi çevresine duyarlı sade kendisini değil herkesi kucaklayan bir sevgi seli gibiydi... Güzel yüreğinizi ve kaleminizi kutluyorum... Kalbi selam ve hürmetlerimi yolladım...
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler hemşerim...
burukça duygular içindeyim biçare çaresizliğimle boynumun sana büküklüğü altında kalırken imkansızlık izler, yanıp yakılmış tüm hislerimi özlemler duman duman içim de, çalkalandıkça kör bir sis uzar, dimağıma kadar o ateşi, var ya! o ateşi! yakıp da kavurur, tümden bedenimi vücut dilime sakın ha, karışayım demeyin sakın! çünkü tutsaklığı, asla ve asla taşıyamaz ki o!
şunu bil ki gülüm; kokun bile, burnuma yapışık kardeş gibi durup durup da, girer içime zaten senin içinde, gömülmüş gibiyim sanki de, hissiz bir kulum yüreğin isyanları yeter dercesine, yürek telime vururken gel artık kopacak lifinden, bu zay olmuş beden yoksa uçan, bu ruha çöküşte ruhun, karalar bağlayıp ağlıyacak geride ne kalır ki, peki o zaman yüreğinin ucundan, yanık kokan bir mendilden başka katarsın onu da artık, hatıralarına
söyle bakalım; o zaman kim beni, sana kavuşturacak yazık yazık ki, çok yazık olacak! der gibi kaldım, duyguların kördüğümünün gizinde sana akmışken, şu ak yüreğim kurtlar sofrasına ben neden, hep sevgiler sunarım canının; canının içiyle, içimin içinin içinde gülüm sen varken; neden ki, bu ölüm? tüm istemlerim neden, senin o kem ellerinde kaynar bir bahara, bir kışa dönüp dururken yıllarım ömrüme neden ki, sonbahar akar?
tüm dalları kuruyup yaprağıyla düşen, bir çınar gibi içimin kurtlarına mı, yoksa mahkumum? böğrümün içi, sanki koskocaman bir mağara bu yıkıntı ne? bu zulüm kime? bu dönme dolaplar, neden döner ki? kimlere, ne fayda?
kimi insan kördür ufkunda; görmek istese de, görmez ki kimi insan derin görür, çeşidin çeşidini biçimlendirir kimi kandırdın ki, sen? yalan dediğin, bir su içimi oysa sultanım ben, ruhumla gördüm o ahu gözlerinde gezen, iblisin biçimini!
kimi insanın cüzdanı kalındır be gülüm, mal ve mülküyle bendeyse, yanlız bir tek sen kaldın paha bile biçemezdim ki, saçının bir teline bundandır ki seni; felek bile alamaz, elimden
sil de gitsin gönül yuvandan, bu vefasızı dediler dostlar! ama bilmiyorlar ki; biz bir bedende, et ve kemik gibiyiz! bilseydiniz diyorum, sökmek isterken can havliyle; köz gibi yanardınız, benim gibi!
üzülme! bir hecedir belki benden, sana doğru kanayan tüm cümlelerim ya kanarsa, ne olur? dökülürken dilimden deryalar bile, boğuntu da kalışta kahrolur!
bu hayatta, atiyi çözebilenler ancak dolanır düşüncesizliğe ise, koca acı bir şamar kalır geçmiş yaşantıma dalıp yaşarken, maziyi anlayamadımsa sana olan şaşkınlığımdandır, yar! zira; keşkelerim doğmadan çok öncesinde vardın, sen
hayal de bir gerçektir belki, nefis aleminde yaşanan bir iz gibi geride kalışta, bir gölge gibi arkandan dolanan hayalmiydi yoksa, onca yaşam kim bilebilirdi ki, hainliklerin sır gerçeğini?
Usta kalemden her zamanki tadında yine ustaca yazılmış Harika bir şiir okudum Final etkileyiçi ve gerçeklerle doluydu Gercekler koşan yüreğe sağlık Harikasın usta Saygılar
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler dost...
HAKİKATLERE KOŞMAKTAN ASLA VE ASLA BIKMAMAK, USANMAMAK GEREK ÜSTADIM.GÖNÜL EVİNİZ O KADAR GÜZEL Mİ GÜZEL AKMIŞ Kİ DİZELERE NE DESEM BOŞ BE ÜSTADIM, BOŞ. GÖNÜL SESİNİZİN HİÇ DİNMESİN.
Döyle bakalım; o zaman kim beni, sana kavuşturacak yazık yazık ki, çok yazık olacak! der gibi kaldım, duyguların kördüğümünün gizinde sana akmışken, şu ak yüreğim kurtlar sofrasına ben neden, hep sevgiler sunarım canının; canının içiyle, içimin içinin içinde gülüm sen varken; neden ki, bu ölüm? tüm istemlerim neden, senin o kem ellerinde kaynar bir bahara, bir kışa dönüp dururken yıllarım ömrüme neden ki, sonbahar akar? &
üzülme! bir hecedir belki benden, sana doğru kanayan tüm cümlelerim ya kanarsa, ne olur? dökülürken dilimden deryalar bile, boğuntu da kalışta kahrolur!
bu hayatta, atiyi çözebilenler ancak dolanır düşüncesizliğe ise, koca acı bir şamar kalır geçmiş yaşantıma dalıp yaşarken, maziyi anlayamadımsa sana olan şaşkınlığımdandır, yar! zira; keşkelerim doğmadan çok öncesinde vardın, sen
hayal de bir gerçektir belki, nefis aleminde yaşanan bir iz gibi geride kalışta, bir gölge gibi arkandan dolanan hayalmiydi yoksa, onca yaşam kim bilebilirdi ki, hainliklerin sır gerçeğini?
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler dost...
Gönül mahkemesinde yargılanmış sevgili, biraz hırpalasa da seven yine de kıyamamış sevdiğine, anlam veremediği hasretin cevabını arıyor, sevdası öyle yakmış ki bedenini, bütün feveranı o yüzden. İşte bazen söyleniriz kendi kendimize, dertleşiriz garip gönlümüzle, ne biz bir çare bulabiliriz ne de sevdaya mahkum garip gönlümüz. Duygu yoğunluğu mükemmel aktarılmış, bu sevdanın içeriği kasvetli de olsa aşk zaten hep gridir, zamanla siyaha dönüşür, nadiren beyaz, apak olur, işte o aşkın en güzel, en doyumsuz halidir. Aslında bazen düşünürüm aşıklar kavuşunca aşkın sihri devam eder mi diye? Zannediyorum ki aşkın sihri beşeri aşklarda sürmez, ancak ilahi aşkta devam eder, ilahi aşka kapılanlar asla yolundan dönmez, çünkü sevecek bir tane ilah vardır, beşeri aşklar da çeşit çeşit beşer vardır ve beşerin zihniyeti şudur: "çivi çiviyi söker!" Gönülden tebrikler değerli hemşerim, aşkın her halini yansıtmış değerli kaleminiz, gerçekten seven insan hep bocalar, aşkın çemberinde döner durur. Çünkü beklediği ilgiyi göremez, ya da çok büyük beklentilere girer sevginin gücüne sığınıp, orta karar olursa sevginin dozu ne seven üzülür ne de sevilen. Seven yüreğiniz dert görmesin, sevgi ve umut ışığınız hiç sönmesin, mutlu ve esen kalınız bir ömür boyu....
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... göstermiş olduğunuz nezaketinize de ayrıca teşekkürler dost...
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler dost...
burukça duygular içindeyim biçare çaresizliğimle boynumun sana büküklüğü altında kalırken imkansızlık izler, yanıp yakılmış tüm hislerimi özlemler duman duman içim de, çalkalandıkça kör bir sis uzar, dimağıma kadar o ateşi, var ya! o ateşi! yakıp da kavurur, tümden bedenimi vücut dilime sakın ha, karışayım demeyin sakın! çünkü tutsaklığı, asla ve asla taşıyamaz ki o!
Yaratılış itibarı ile insanlarda iki haslet vardır biri emir işi birisi ise gönül işidir.hiç kimsenin gücü gönül işine yetmez ve onu sahibinin elinden çekip alamaz çünkü gönül işi ALLAH ın bir lutfu kimse kimsenin gönül hazinesini ölçemez öyle bir şey olsaydı tüm zalimler mazlumları köleleştirirdi .hüzün dolu dirayetli gönül şiirinizi candan kutlar saygılar sunarım Osman AKSOY
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler dost...
Anlam ve duygu yüklü zarif yüreğinizin sesi olan güzel çalışmanızı beğenerek okudum. Çok güzeldi. Değerli paylaşımınızı ve kaleminizi kutluyorum. Saygı ve sevgi ile kalın.
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler dost...
yürekte coşkun ırmaklar gibi çağlayan bir sevginini mısralara iz düşümü. güzel bir anlatımın ışığında duyguların açmazları,sızıları,kan damlayan kelimeler ve sitemler saklı. güzel bir sunumdu.emek verilerek hazırlanmış buruk bir haz ile yoğrulmuş. tebrikler üstadım.
ilgi ve alakana çok teşekkürler dost... güzel yüreğin var olsun... kal esenlik içinde...sevgi ve saygılarla... nezaketinize de ayrıca teşekkürler dost...
Gel de sök artık seni, benim sinemden! ( Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın )
burukça duygular içindeyim biçare çaresizliğimle boynumun sana büküklüğü altında kalırken imkansızlık izler, yanıp yakılmış tüm hislerimi özlemler duman duman içim de, çalkalandıkça kör bir sis uzar, dimağıma kadar o ateşi, var ya! o ateşi! yakıp da kavurur, tümden bedenimi vücut dilime sakın ha, karışayım demeyin sakın! çünkü tutsaklığı, asla ve asla taşıyamaz ki o!
şunu bil ki gülüm; kokun bile, burnuma yapışık kardeş gibi durup durup da, girer içime zaten senin içinde, gömülmüş gibiyim sanki de, hissiz bir kulum yüreğin isyanları yeter dercesine, yürek telime vururken gel artık kopacak lifinden, bu zay olmuş beden yoksa uçan, bu ruha çöküşte ruhun, karalar bağlayıp ağlıyacak geride ne kalır ki, peki o zaman yüreğinin ucundan, yanık kokan bir mendilden başka katarsın onu da artık, hatıralarına
söyle bakalım; o zaman kim beni, sana kavuşturacak yazık yazık ki, çok yazık olacak! der gibi kaldım, duyguların kördüğümünün gizinde sana akmışken, şu ak yüreğim kurtlar sofrasına ben neden, hep sevgiler sunarım canının; canının içiyle, içimin içinin içinde gülüm sen varken; neden ki, bu ölüm? tüm istemlerim neden, senin o kem ellerinde kaynar bir bahara, bir kışa dönüp dururken yıllarım ömrüme neden ki, sonbahar akar?
tüm dalları kuruyup yaprağıyla düşen, bir çınar gibi içimin kurtlarına mı, yoksa mahkumum? böğrümün içi, sanki koskocaman bir mağara bu yıkıntı ne? bu zulüm kime? bu dönme dolaplar, neden döner ki? kimlere, ne fayda?
kimi insan kördür ufkunda; görmek istese de, görmez ki kimi insan derin görür, çeşidin çeşidini biçimlendirir kimi kandırdın ki, sen? yalan dediğin, bir su içimi oysa sultanım ben, ruhumla gördüm o ahu gözlerinde gezen, iblisin biçimini!
kimi insanın cüzdanı kalındır be gülüm, mal ve mülküyle bendeyse, yanlız bir tek sen kaldın paha bile biçemezdim ki, saçının bir teline bundandır ki seni; felek bile alamaz, elimden
sil de gitsin gönül yuvandan, bu vefasızı dediler dostlar! ama bilmiyorlar ki; biz bir bedende, et ve kemik gibiyiz! bilseydiniz diyorum, sökmek isterken can havliyle; köz gibi yanardınız, benim gibi!
üzülme! bir hecedir belki benden, sana doğru kanayan tüm cümlelerim ya kanarsa, ne olur? dökülürken dilimden deryalar bile, boğuntu da kalışta kahrolur!
bu hayatta, atiyi çözebilenler ancak dolanır düşüncesizliğe ise, koca acı bir şamar kalır geçmiş yaşantıma dalıp yaşarken, maziyi anlayamadımsa sana olan şaşkınlığımdandır, yar! zira; keşkelerim doğmadan çok öncesinde vardın, sen
hayal de bir gerçektir belki, nefis aleminde yaşanan bir iz gibi geride kalışta, bir gölge gibi arkandan dolanan hayalmiydi yoksa, onca yaşam kim bilebilirdi ki, hainliklerin sır gerçeğini?
üzülme! bir hecedir belki benden, sana doğru kanayan tüm cümlelerim ya kanarsa, ne olur? dökülürken dilimden deryalar bile, boğuntu da kalışta kahrolur!
bu hayatta, atiyi çözebilenler ancak dolanır düşüncesizliğe ise, koca acı bir şamar kalır geçmiş yaşantıma dalıp yaşarken, maziyi anlayamadımsa sana olan şaşkınlığımdandır, yar! zira; keşkelerim doğmadan çok öncesinde vardın, sen
hayal de bir gerçektir belki, nefis aleminde yaşanan bir iz gibi geride kalışta, bir gölge gibi arkandan dolanan hayalmiydi yoksa, onca yaşam kim bilebilirdi ki, hainliklerin sır gerçeğini?
burukça duygular içindeyim biçare çaresizliğimle boynumun sana büküklüğü altında kalırken imkansızlık izler, yanıp yakılmış tüm hislerimi özlemler duman duman içim de, çalkalandıkça kör bir sis uzar, dimağıma kadar o ateşi, var ya! o ateşi! yakıp da kavurur, tümden bedenimi vücut dilime sakın ha, karışayım demeyin sakın! çünkü tutsaklığı, asla ve asla taşıyamaz ki o!
şunu bil ki gülüm; kokun bile, burnuma yapışık kardeş gibi durup durup da, girer içime zaten senin içinde, gömülmüş gibiyim sanki de, hissiz bir kulum yüreğin isyanları yeter dercesine, yürek telime vururken gel artık kopacak lifinden, bu zay olmuş beden yoksa uçan, bu ruha çöküşte ruhun, karalar bağlayıp ağlıyacak geride ne kalır ki, peki o zaman yüreğinin ucundan, yanık kokan bir mendilden başka katarsın onu da artık, hatıralarına
söyle bakalım; o zaman kim beni, sana kavuşturacak yazık yazık ki, çok yazık olacak! der gibi kaldım, duyguların kördüğümünün gizinde sana akmışken, şu ak yüreğim kurtlar sofrasına ben neden, hep sevgiler sunarım canının; canının içiyle, içimin içinin içinde gülüm sen varken; neden ki, bu ölüm? tüm istemlerim neden, senin o kem ellerinde kaynar bir bahara, bir kışa dönüp dururken yıllarım ömrüme neden ki, sonbahar akar?
tüm dalları kuruyup yaprağıyla düşen, bir çınar gibi içimin kurtlarına mı, yoksa mahkumum? böğrümün içi, sanki koskocaman bir mağara bu yıkıntı ne? bu zulüm kime? bu dönme dolaplar, neden döner ki? kimlere, ne fayda?
kimi insan kördür ufkunda; görmek istese de, görmez ki kimi insan derin görür, çeşidin çeşidini biçimlendirir kimi kandırdın ki, sen? yalan dediğin, bir su içimi oysa sultanım ben, ruhumla gördüm o ahu gözlerinde gezen, iblisin biçimini!
kimi insanın cüzdanı kalındır be gülüm, mal ve mülküyle bendeyse, yanlız bir tek sen kaldın paha bile biçemezdim ki, saçının bir teline bundandır ki seni; felek bile alamaz, elimden
sil de gitsin gönül yuvandan, bu vefasızı dediler dostlar! ama bilmiyorlar ki; biz bir bedende, et ve kemik gibiyiz! bilseydiniz diyorum, sökmek isterken can havliyle; köz gibi yanardınız, benim gibi!
üzülme! bir hecedir belki benden, sana doğru kanayan tüm cümlelerim ya kanarsa, ne olur? dökülürken dilimden deryalar bile, boğuntu da kalışta kahrolur!
bu hayatta, atiyi çözebilenler ancak dolanır düşüncesizliğe ise, koca acı bir şamar kalır geçmiş yaşantıma dalıp yaşarken, maziyi anlayamadımsa sana olan şaşkınlığımdandır, yar! zira; keşkelerim doğmadan çok öncesinde vardın, sen
hayal de bir gerçektir belki, nefis aleminde yaşanan bir iz gibi geride kalışta, bir gölge gibi arkandan dolanan hayalmiydi yoksa, onca yaşam kim bilebilirdi ki, hainliklerin sır gerçeğini?
bir bahara, bir kışa dönüp dururken yıllarım ömrüme neden ki, sonbahar akar? oyyyy yanmışta yanmışsınız dikkatle okudum anlam çıkarmaya anlamaya çalıştım tıpkı aynı bedende can gibiyiz şarkısı sözlerini anımsatan fakat aralarda farklı düşünceler biraz karışık ruh hali sarmış sizi vücut dilime sakın ha, karışayım demeyin sakın! çünkü tutsaklığı, asla ve asla taşıyamaz ki o! buraya takıldım algım mı yanıltıyor beni vücut dilime sakın ha karışmayın tutsaklığı asla taşıyamaz diyorsunuzda fakat siz tam bir tutsak mahküm olmuşsunuz mısralara göre:))neyse fazla kurcalamıyayım bu herkesin hikayeside olabilir selamlar
yüreğin var olsun dost her ne kadarda tutsak olsakta vücut isyanda kabullenmiyor bir türlü zira esareti kabul edemiyor beden ilgine çok teşekkürler kal esenlik içinde...
saygımla ...