Büyük Yalnızlık İlmihali
Sırattan Kopan Cilt
soyulmadan sualleri amel defterinin son acıları düşlemek bir itikad meselesi içimize gömdüğümüz taşların örfü ağırlığınca batar ağırlığınca çıkarız dalgalar nasip ederse sen ve ben bir incirin altında öpüşüyor muşuz gibi o yüzden pastel bir palmiye belki içimde de yetişir diye Daha okunmamış çok hüküm varken tenimize yazılmış kanın mavisi belki de unutmak için dokunmalıyız en zalim cümlelerimize bile yine de biliyoruz, içimiz ferah olsun ne kadar dağıtırsan kader tespihinin tanelerini yine de imame’de birleşir tekrar kader oğlu kader Ay vakti vaciptir yalnız bir dudağa biat etme süresinde açar karanlık çiçeği Bütün ölü aşkların toplandıkları rüyadayız masum terazilerimizde hayaller yumuşacık bir mahşer ihtirası yosunlar, midyeler bir de saat kulesi sekiz temmuz - kalbimin kurtuluşu Oktay Coşar |
Şair olmanın dayanılmaz ağırlığını ironiyle hafifleterek, gazını alarak, dizginlenemez yanlarını okşayarak duygularının yazmak, iyi şairin işidir ancak:)