RÜZGÂR VE GÜL
Küçük solgun gül!
Bordadan esen hoyrat yel perişan etti seni! yaprakların sanki bir liman yosmasının sırtına giydikleri -- birden saldırıverdi. Hissetti de kendini bir süre belki bitkin, istedi gizli kıvrımlarında biraz soluk alsın. Ama kokun onu öyle büyüledi, öylesine geçirdi ki kendinden: köpürdü coştu birden, duyduğu hazla ezdi seni; öptüm diye böbürlenmede ürkmüş otlarda eserken gene. |