Bam Telime
gönül biçare düşmüşse yola
bütün gençliğim olmuşsa heba gönül bahçeme eksende veba ölmeyeni bu yüreğimi öldüremezsin bahçe kapısını çekip gidersen boyun devrilsin gönülümü kırarsan birde rabbimden medet umarsan medet uman dilin lal olsun kalsın şansına karakaplı bir defter açılsın ilk yaprakta senin ismin yazılsın tuttuğun her iş başlamadan bozulsun bozulan her işin altında kalasın ne havaydın ne su ne toprak ne nergisdin ne gül ne zambak varken bir dünya çiçek sana yakışacak sen olasın dalından düşen kuru yaprak senin adına bir gömüt yaparlar üzerine vefasızdı yazalar iyilik defterini okumadan kaparlar açık kalan defter sana yeter de artar... ölmeyen bu bedeni öldüremesin solmuşsa çiçek diriltemezsin akan gözyaşını dindiremezsin o gözyaşlarında boğulup nefessiz kalasın dokunma sairali’nin bam teline kapılırsın rüzgarına seline düşersen birde kalemine kelimeler kifayetsiz kalır söyleyeceklerine... olmayanı olduramazsın dolmayanı dolduramazsın durmayanı durduramazsın hadi kalemi bırak sairalim benim... ALİ EKBER ÇELİK 14.06.2012 |