KISIK ATEŞ'TE "DEM"...!
Gayrısına meylim yok artık.
Ne başka bir gül’e nede çiçeğe..! Bir semaverde demlenir, Benim umutlarım,, BENİM YÜREĞİMDE kısık bir ateş ile, ... Bir içli türküye eşlik ederim,, Eskisi gibi söyleyemem hüzünlenirim. Aklıma düşerde,, Gözlerimi kapatırım dinlerim, Yarin uzaktan bir selamı ile demlenirim, Şükrederim yetinirim. Keskindir bilirim benim sözlerim Acıdır biraz batar,,, Artık sevinin yüzünüze söyliyemiyorum..! Gıybetinizide yapmıyorum,, Yüreğimden dökülenleri yazıyor kalemim. Yüzüm düşük ve duygularım aşırı hassas son günlerde. Velhasılı kelam; doluyum boğazıma kadar. Açsam gönül bohçamı ortalığa dağılacaklar,, Düğümü çözdürme bana dur,, Yaralarımı kaşıma..! Açtırma bana bayramlık ağzımı,, Sen olma sebebim...! Bardağın dolu tarafını görmekten de sıkıldım. Dünyamı boş, yoksa bu sözlermi boş, Yoksa benmi öyleyim...! Zaman herşeye çare diyenlere,, İki çift lafım var,,, Zamana bırak...! “kendine iyi bak" Diyenlerin samimiyeti kadar boş.! Ve beni yarım yamalak, Yetim bırakacak, Hiç bir sevgi kesmez artık, Olursa ağzına kadar sevgi dolu bir yürek, Yoksa bu yürek ölene kadar bomboş…! Herkes baksın işine,, Kimse yanmıyor kimsenin ateşine, Kimse üç günden fazla,, Ağlamıyor kimsenin ölüsüne...!!! 10 Haziran 2012 00.15 İstanbul |