Sır Dost
Ay dolanıp bacaları aştığı dem
Sökün olur dosta gider yollarımız Fikir akla yaslanıp da coştuğu dem Türkü olur dostu söyler tellerimiz Kara günler kapılara yaslanınca Gül yüzleri ezik ezik ıslanınca Kerbelânın ufukları puslanınca Irmak olur dosta çağlar sellerimiz Gönülleri şerhalanıp coş olunca Yaz ayları güzel dosta kış olunca Kedere de gülşene de düş olunca Zikir olur dostu söyler dillerimiz Gülistanın rengi türlü türlüdür Bizde dostlar sır içinde sırlıdır Nebidendir, mah cemali nurludur Gonca olur dosta açar güllerimiz Yolu tuttuk Nur-u Rahman Ali’den İlmi bildik Hacı Bektaş Veli’den Kendin bilmez saydı bizi deliden Ayn-ül Cem’de dosta kalkar ellerimiz Ferhat bu faniden göçü tutarsa Hakka giden uykulara yatarsa Hal bilmezin nazarında biterse Cahile sır; dostu arar sallarımız Haziran 2007 |