O Günleri Özledim
Sorma halimi!
Sorma benim halimi dostum… Yine gamlıyım yine gamla dolu benim yüreğim. Yine aklıma geldi de… şu benim çocukluk günlerim.. Bilirsin sen. Eskiden bağlarımız bahçelerimiz vardı.. Bizler ona bağ derdik ya hani! şimdi birden aklıma geldi de gam sardı yüreğimi! O bağlarımız geldi de aklıma.. Sonra o bağlarda yaşadığımız günlerimiz geldi. Teyin tuttuğumuz taş atıp, koçmar kovaladığımız günlerimiz geldi aklıma. Evlek çektiğimiz… yorulunca batırma yediğimiz günler geldi aklıma.. Ne güzeldi o günler değil mi dostum... Ne güzeldi… o çocukluk günlerimiz… Cevizler silkilirdi.. bandırmalar yapılırdı eskiden. Hevenk, hevenk üzümler taşınırdı kışlıklarımıza.. Ve her sonbaharda etlikler kesilirdi kavurmalar sucuklar yapılırdı. Pekmezler yapılırdı, kazanlar dolusu aşımıza. Yalnızlığa mahkum olmaya hazırlanan hüznü yaşamaya hazırlanan bizim memleketteki bağlarda. her sonbaharda.. Darılar sivtinirken, ocak başlarında bir taraftan, Kururdu… hoşaflık kaklarımız öbür yandan... Ne güzeldi değil mi dostum? Ne güzeldi değil mi./o günlerimiz değil mi? Kimsede fakirlik yoktu, işsizlik yoktu /dert yoktu tasa yoktu.. herkes mutluluk içinde yaşardı.. sevinçle mutluluk içinde geçirirdi günlerini insanlar.. Yeterdi bizlere! yeterdi.. Yufkaya sardığımız bir parça kuru keş ya da töymakan ya da bir baş soğan. yeterdi eskiden bizlere.. Hele! evinde birkaç yatak birkaç yorganın varsa, hele yanında bir de radyon olmuşsa, değerdi bunlar keyfimize.. bunlar bile lükstü eskiden biz insanlara.. o zamanlar.. Hormon ne ilaç ne bilmezdi/ sebzelerimiz.. Evlek, evlek olurdu bizim ektiğimiz yetiştirdiğimiz ülübülerimiz eğrimlerimiz. Ne güzeldi değil mi dostum? Ne güzeldi değil mi /dostum bizim o günlerimiz… Yeterdi dokuz baş aileye, bağlarda her yıl ekip biçtiklerimiz.. İşte ben dostum… şimdi o günleri özlüyorum.. ben o günlerin hayaliyle yaşıyorum. şimdi dostum… |