İki Yolcuyduk Aslında...
Öyle ya canımı yaktığın içindi değil mi ? Sana dair bütün tümcelerim.
Kışa saklıyorum şiirlerimi, Üstümden alabilirsin geçici olarak giydiğim şair derimi... Kışa saklıyorum şiirlerimi, Zemheride de üşümemek için, Ve yine göğsümün dört parmak altını hurdahaş bırakışının koruyla, ısıtabilmem için…. Bitiyoruz öyle mi? Hani onca çetin savaşların bile yaralarını saran biz, Bir mahalle kavgasında teslim oluyoruz öyle mi ? Şiirleri ağlatacak, Birazdan kalemi bağartacaksın daha vakit çok erken gitme, Sana ve bana bir şey olmayacak belkide, Sen kaldığın yerden devam edeceksin hayatına. Ben,bıraktığın yerde kalacağım, Zaten sana göre ben alışkınım değil mi ayrılıklara, Gökkuşağından iki renk çalacaksın gidersen, Kendim için değil kanayan yaram, tabiata aykırı ya gidişin ondan diyorum bitme. Eminim sende ben gibi umursamayacaksın, Biliyorum vedalaşmadan terkedilişimin ertesinde, unutacaksın. Fakat iklimleri alt üst etmemek adına sen yinede gitme. Gülüşüm, Gidersen,arılar bile bal yapmayacak, Çocuklar uçurtmaları bulutlara fırlatmayacak, Güneş bile güne küsecek, Su, güle ve menevşeye hatta toprağa ve bütün bitkiye ölüm saçacak. Feryadım, bizi boşver bari bu sebeplerden dolayı gitme… Tamam yada git,evet git. Yok olacağım aslında sensiz, Uçurtmalarda uçacak aslında, Evet sen yokken güneş hergün yeniden doğacak, Meleğim,gidersen elim kuruyacak, Gönlüm kör, kalbim sağar kalacak ve Aşk kıranlar saracak yokluğun da çocuk yüreğimi. Tamam git vebalim senin boynuna.. Tamam git,cehennem benim adıma kurula, Tamam git işte git. Sen mutluluğa, Ben mutsuzluğa… 03.02.2012 Çağlar Öcal /caglarocal |