GÖKSUN’UM
Erciyesten, Akdeniz’e uzalı
Sere serpe akan, yolların vardır Dağı taşı,lale sümbül,bezeli Tepeler donatır, güllerin vardır Baharınan coşar, suyu buzdandır Sıcaktan değildir, tadı hazdandır Bin boğa’dandır, gümüş özdendir Aynı gönül misal, sellerin vardır Karac’oğlan acep, neden eğleşir Sohbeti baldandır,safı sığlaşır Kimi merik söyler, kimi ağlaşır Yürekten nağmeli,tellerin vardır Köylerin boncuktur, tesbih tanesi Erkamlar evidir, her bir hanesi Kekik mi yarpuz mu, hele nanesi Mestane bırakan, bellerin vardır Gadaların alam, ebemin sözü Gurbanların olam, dedemin sözü Bülbüller şakışı,oğlanı kızı Anam diyen sıcak, dillerin vardır Ey Fırat derim ki, her kimin yolu Geçerken düşerse, kalmazsa hali Misafir ederiz, çemredik kolu Sofralar hazırlar, ellerin vardır ... .... ..........Fırat Parlak,, ,, ,,,, |