(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BESTE şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BESTE şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ben sizi çok meşguıl ediyorum, sanırım. Gevezeliğimle işlerinize engel oluyorum kuvetlemuhtemel..
Bu nedenle, sizin için daha müsait zamanda değerli zatınızla şiir ve entelektüelim üzerine, çok severek yaptığımız bu iletişi, kesmeyi uygun görüyorum.
Bir de Mustaaf kemal Atatürk başlıklı forumda çok değerli söz ve iltifatlarınız olmuş. Kendimi o derece layık bulmadığımı belirtmekle birlikte, çok onore edilmiş sayıyorum.
Sizden ve anlayanlığınızdandır, bende sizin çok değerli ve güzel şiirleriniz için aynı iltifatları fazlasıyla hakettiğinizi söylebiliyorum.
Çok övgü olmasın yine de,övgü çok olunca yok edici olur; gibi anlayın hani iktisatta vardır ya ; çok arz edilen yok olma anlamında değer kaybına uğrar. Onu kastediyorum, lütfen yanlış anlamayın; bu anlamda sıradanlaşmasın ilkesiyle olsun diyorum.
Anlayan ve anlatanın uzay boşluğunda ki algısal rastlaşma uzamına anlamsal boyut denir diye yazmıştım, anlayan ve anlatanız.. dönüşmlü; eşit ve denk..
Geciktim kusuruma bakmayın lütfen. Dosyalar ve sahipleri tarafından bir an da saldırıya uğradım .
" dantelektüel ya da dezenteleküel " :))
Evet evet aynenn öyle var :) best ve beste :) ben de tam onu kastettiğimi bu yönde bir yapı parallelliği kurmuş olduğumdan kullandığımı diyecektim ki siz beyan ettiniz dermişim desem de :) bunun böyle olmadığı aşikar.
Çok güzeldi gerçekten. Düşünen, muhakeme eden, eleştirel gözün gelişmişliği, alternatifler, ayraçlar, budur yani cidden ötesi yok. Farkını farkettiren ayrıcalık .
Teşekkür ederim nispeten de olsa azcık, birazcık :) doğru etimolojik yapının kıyısından kenarından yakalamış oldum sayenizde :)
Çok teşekkür ederim aydınlık değerlendirmeniz için.
"Birikim ve tahsil olarak haketsem bile titr olarak sahip olmadığımı kullanamıyorum.neve etik olmuyor." kısmında "neve" olarak yazdığım sözcük; nesnel demek oluyor.
şey oldu ilk okuduğum da.. beste ve best kavramı arasında semant-etimol paralellik gönderemsi mi var acaba?
Buna baktım best, the best çok iyi semant; best iyi müzikalite ses hatmanlaması ürün gibi midir gibi?
Kopmpoze etme kompozisyon, kompozitor batı dillerinde böyle bir yazımı var; besteci; sadece Almanca 'da beste, beste etimol benzerliği gördüm. tesadüfsel olmaı sonucuna vardım.
Ama Hint-arian ve Germanik dil grubu yakınlığı ile de olabilirliğini düşündüm.
Olasıdır, bakmak gerek..
Birde ben, akademisyen değilim, hoca değilim; entelektüelim; ama dantelektüel ya da dezenteleküel de değilim. :)
Birikim ve tahsil olarak haketsem bile titr olarak sahip olmadığımı kullanamıyorum.neve etik olmuyor.
Tüm şiirlerinizi ve yazılarınız okuyacağım, çok şey öğreniyorum, emeğinize sağlık.. saygıyla...
Gün aydınlıklarla dolsun diyelim. Yorumunuza verdiğim cevaba cevabınızı büyük dikkatle ve ilgiyle okudum. Ki biliyorsunuz yazdıklarınıza ehemmiyet veriyorum. Gerek, felsefi, sosyal, iktisadi temalı denemeleriniz, gerekse şiirleriniz hem edebi hem de bilgi anlamında okurunun ufkunu açarak yeni fikir ve düşünceler üretmesine zemin hazırlayacak nitelikte açık ve yararlı buluyorum.
Şiir konusunda ki eleştirinize gelince, yanlış anlamanızı istemem.Kesinlikle istemem. Her ne kadar söz savunmanın gibi bir espiretüellikle yaklaşmış sanki ironi yapıyor muş gibi görünse de inanın bütün samimiyetimle söylüyorum çok sevindim.Kişi o ki kendini bilemez.Asla bilemez.Ben şuyum, ben buyum, ben böyle yazıyorum, dese de kesinlikle objektif olarak göremez.Bir üçüncü göze muhakkak ihtiyaç vardır.Ki eleştirinin bir sanat eserinde mutlaka olması gerektiğini yıllardır savunan biriyim. Kaldı ki sanat eseri (!) bile değilken henüz şiirde kendi sesini bulmaya çalışan amatör şiir yazıcılarıyken böylesi bir desteğe herkesten daha fazla ihtiyacımız olduğu aşikar.
Eleştirinizde temellendirdiğiniz semantik dokuya her ne kadar vakıf isem de yani bilinçli olarak yapmış isem de etimoloji konusunda yaptığınız incelikli dokunuş gerçekten şöyle bir silkelenmeme neden oldu.Gerçekten çağrışım, ses, uzak anlam, ironi, imge, simge, obje desek de bunlar araç biliyoruz şiirin meydana gelmesini sağlayan organlar.Hangi yönü seçersek seçelim birbirleriyle doku uyumunun olmasına da dikkat etmeliyiz.
Bunu yazınca birden aklıma bir profil geldi, şöyle ki kol rengi beyaz, yüzü zenci, gözleri mavi, çekik, bir insan düşünün :)) İnanın etimolojide ki uyumu böyle algıladım.Haklıydınız çok haklıydınız.Gerek kelime seçimleri, gerekse yapısal doku olarak her ne ise o yönde gidilmeliydi.Kesinlikle bir yanlış anlama yok, anlaşılma yok.Tam tersi memnun oldum.
Diğer yandan, eleştiri getirememek gibi bir durumu asla kabul etmiyorum. Bilgili, kültürlü, donanımlı bir şair - yazar dostun hem sanat eserlerinden, hem akademik , bilimsel içerikli üstün bilgilerinden bu vesileyle istifade etmiş oluyoruz. Hem ben yani şiiri öğrenmeye çalışan bir öğrenciyim.Her zaman ciddi analiz, sentez, ayrıştırma, yapan bir göze ihtiyaç vardır.Bunu asla yadsımam.Bunu asla gereksiz görmem.Asla. Heleki sizin gibi bir akademisyen tarafından bilinçli, tutarlı, tarafsız bir yaklaşımla yapılmış ise, güvenilir ise, şüphe duyulmuyor ise..onur duyarım.
Hem eleştirel bakışın, sanatçıyı gerek eleştirirken gerekse eleştirilirken başarıya götürecek olan en büyük olduğu olduğuna inananlardanım.
Değerli Şükran Ay hanımefendi, benim sizin şiirlerinize eleştiri getirmemem, şiir kavramı her ne kadar özneller toplamından nesnele doğru gitse de zor görünüyor.
Sebebi, benim teorik bilgi fazlamın, sizin çok değerli şiire vakit ayırma, zaman ayırma emeğiniz, ürün olarak verdiğiniz pratik zenginlik ve yeteneğe asla erişemeyecek kadar yoğun olmasından kaynaklanıyor.
Benim heçeye yatkın bir manzum yazım örgüm var, orada vezinsel olarak şiirselliği daha iyi kulanıyorum. Serbest te ise estetik ve vezin örgüyü siz ve okurken büyük beğeni duyduğum daha bir kaç kişi daha var, onlar kadar başarılı kullanamıyorum.
Yazdıklarım, ne yapsam akademik kaçıyor, teorik şiir diye bir kavram ortaya attım. Duygusal teorik, düşünsel teorik diye temellendirip, kapatmaya çalışıyorum.
O nedenle benim size ukalalık etmem yakışıksız olur, eleştirinin kavramsal- diyalekt bakmanın nefes kesen şiirleri zedelemesini ise, hiç istemiyorum.
Dün sayfama gelip, bana yetersizsiniz diye sataşan Cenap-Erat isimli kişide dahi üzerinde durulmuş-emek verilmiş bir estetik buldum ben, yani yazdıklarına bakınca... oturmuş estetik düşünmüş, eni-konu düşünmüş üstelik bir de, yaşamak anlamında onun açısını pratik olarak çekmiş.
Süzdüklerini, estetize esip yazıyor, hem teorisi var hem pratik anlamda yaşamışı; sızı ve sızıntıyı okuyabiliyorsunuz.
Ben diyalektik üzerine kafa yorma bölümünde daha evingen ve evrik kullanıyorum. Aklımı ve kalemi maalesef duygusal şeylerdeki estetiği, akli bir diyalektikle açıklama yeteneğim ve yetim(!) var.
Neyse, sabah sabah sizi kavramsal şeylerle yormayayım.
Benim sizin şiirlerinize estetik eleştiri getirmek amaçlı yorumlarım ol(a)maz.
Söylediğim gib,i bir 7-8 kalem var ki, onları okurken şiiri yaşıyorum. Sadece okuyorum. Öğreniyorum. Onu bozacak kadar "el ukl" bir estet teorim var ama pratim ve yazımım olamıyor, o zaman eleştirim de olamıyor.
Benim katkılarım kavramsal ve teorik öneri ve öğrenme amaçlı sorulardı, öyle anlayınız..
Öğrenmeye çalışan birinin meraklı soruları olarak anlayın, lütfen.
Bu nedenle ayrıntılı açıklamanıza çok teşekkür ederim.
Değerli cevabınız ve önemseyerek yaptığınız açıklamanız insanı yeretince onore ediyor zaten.
Çok saygı, çokk dostluk ve esenlik dileğiyle; güzel bir gün diliyorum.
Kontrol ettim, umarım klavye kekemelik olmadan yazmışımdır. Burada düzeltme butonu yok ya hani, o nedenle kalıcı oluyor. daha dikkat ettim, bakalım artık
Son bir şey.. ben serbestte şiire şu dizgeylee bakıyorum: İm(ge).. sim(ge) ve insanı (duygu-yoğunu, düşünsel savunu anlamlı) sujellik.
Aslında kelimenin kök yapısına ve kimliğine itibar etmeden, sadece bende uyandırdığı anlamsal değeri itibariyle ve çağrışım etkisinden yararlanmak maksadıyla kullanmıştım.
Şiirin genel anlamda, isminin düz anlamda çağrıştırdığı, Semantik düzeyde duruşu ise eğreti katılıyorum.En azından sesin baskın olması gerekirdi ismi beste olan bir şiirin.
Etimolojik yazım açısından getirdiğiniz eleştiriyi ise şöyle değerlendirmek isterim.Düz mantıkla baktığımızda haklısınız, beste, chopin gibi farklı dil, kültürlere ait sözcüklerin bir arada kullanılması yapısal bir sorun . şiiri yazan, hangi dilde, hangi yapıyı kullanmış, bu konuda bir sabit duruş yok...
Şiirde elbette, farsça, arapça,Türkçe, Almanca ya da her neyse hangi dil biriminin ögelerinden yararlanılmışsa o yönde sağlam bir duruşla devam edilmesi gerektiği yani dil ki ...şiirin temel cevheri gibi bir konu da değişken ordan oraya atlanmaması gerektiği görüşü hakimdir.
Ama ben kelimelerin kökeninde ki yapısallığı göz ardılığı bilinçli olarak yaptım, sadece çağrışımsal değerlerini kullanlamay çalıştım.Bir acıyı beste yapmışım...üstüne kırmızı pul biber, karar biber ile baharatlandırıp ölüm marşını fon olarak eklemişim :)) sildim :) nasıl bir ruh haliyle eklemişsem :)
Ses düzeneğindeki yapılanmayı da bilinçli yaptım.Sürekli farklı yönlerde çalışmalar yapıyorum.Belki şiirde öz sesimi arama çabası diyebiliriz buna.Hecede ki sesin ağırlığına binaen serbestte hiç olmasın demiyorum ama sadece kelimelerin öz sesi çağrıştırdığı sesle yazmaya çalışıyorum...Yani ikilemeler, anlamsal sesin etkisi, uzak ya da yakın etkisi gibi ögelerden yararlanmaya çalışıyorum :)
böyle işte...Teşekkür ederim anlam katan eleştiriniz ve görüşleriniz için.Etimoloji ve semantik düzeyde bir şiire bakışır gerekliliği konusunda ciddi bir uyarı niteliğindeydi.Eksik olmayın.Selam ve saygılarımla.
Hüznün girdabından bir beste Yürürken içime içime Sildiği ufkun eşliğinde çalınır Chopin marşı …
Ve asil o cizgiden sonra baslar insanin ic dunyasindaki kitlesel , alabildigince vurdumduymaz gezinti .. Huzunler Chopinin notasinda asili kaldi bende hala siirden geri donerken . Kutladim yurek sesini Can Sairem . Hep sevgimle...
Şairem..biliyorsun şiir/lerini ne denli gıp/ta ile okuduğumu...baştan tebriklerimi sunarım....Şiiriniz/den ilham alarak şuraya ''Rutuj''suz bir kaç kelmelik dize lütfen kimse üzerine alınmasın..Teşekkürler :::::::::::::::::::::::: O çorak toprak ki..! Alınlara toz Dudaklara çat Dller/e lal Kursaklara düğüm/dür düğüm Ey kara buluttan medet uman kul.. Secdeye eyilirken öptüğün kıraç NASIR Vede gidenin ardından ağlıyan ŞAİR Hesaba dön hesaba Çarp Topla Vede çıkar Sadece göz yaşıdır KAR
Şükran hanım sizin şiirlerini okurken bir dalkıç misali zihnimin en kuytu diplerine kadar iniyorum, sonra algılayıp yüzeye çıkıyorum çıkıncada adeta hecelerde sörf yapıyorum.Yazan kalemine yüreğine sağlık duygularını yüreğini kutladım selam ve dua ile.
bir defa olsun,sen görmesende yorgunluğumu her gece çaldığında o hüzünlü beste sen değil ama herkes biliyor yorulduğumu verilen onca emek bir o kadar tozlu çile
güzel şiirdi alıyor götürüyor uzaklara geçmişe verilen emeklere hayatın kısalığına kısacası başarılı bir şiir okudum gönül sayfanızda. Sevgi ve saygılarımla Şükran hanım.
Alper Karakoç tarafından 6/3/2012 6:24:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ruhumu alıp hüznün girdabına sürükleyen harika bir besteydi, bazen tiz perdeden, bazen bam telininen davudi tınısıyla yüreğime oturdu.Yüreğiniz, kaleminiz var olsun değerli dostum,sevgi, selamlar.
O topraklar ki bilemezdi zehir ekimi vakti yüreğin özden hasat vakti... çiçek çiçek baharlara ahu gözlerde taşkın sonsuz miadına şimdi mezar bekçisi...içine aldığıyla
Sevgili Mehtap ne güzelsin ne güzel.Yürek sesime eşlik eden yüreğine teşekkürler ve her dem sevgiyle.
Önce fon veya yazı rengi değişirse rahat okuma sağlar ben tarıyıp okudum şiir güzeldi tebrikler yaınız birazcık ilgilenirseniz iyi olacak selamlar... Yazdığım içinde affına sığınırım...