YOLCULUK
Bir yaz günü odamda kaparken bavulumu
Çekecek koltuğumun parmakları kolumu Her zamanki sesiyle bana "Otur" diyecek Bütün kış geceleri duyduğum laflarıyla Çıplak bir kadın gibi beyaz çarşaflarıyla Beni uyutmak için yatağım esneyecek Yolda, adımlarımı çağıracak geriye Aralık duran kapım, belki dönerim diye Penceremde buğudan bir damla yaş donacak Yürürken sağ omzuma hafif sesle ötüşüp - Bir evden anlaşılmaz fısıltılarla düşüp - Bembeyaz bir el gibi bir güvercin konacak Dudağımı gizlice çekerek dudağına Akşam gibi düşecek vagon basamağına Garda beyaz, dumandan bir kadının bedeni Son kampana çalacak ve son düdük ötecek Mesafeler bir nokta halinde küçültecek Külrengi istasyonda mendil sallayan beni... |