Parmaklığın Ötesinden -II-
Su sefer bayrağını çekmiş vapur
Bizim Karadeniz’e gider. Beni alıp götürmese de, Alır, düşüncemi çocukluğuma götürür, Çocukluğumun memleketine. Kıyıcığında doğmuşum Kastamonu’nun Fener fener bilirim Karadeniz’i. Kahrını çekmişim yıldızının, poyrazının, Ecel terleri dökmüşüm karayelinde. Kim bilir ne haldedir, Benim frengisiyle meşhur memleketim, Şimdi ne halde ? Ekmekleri mısır bazlaması mı, Bulgurlu mancar mı hala bayram yemekleri ? Çok sıkıntı çektik Seferberlik’te, Çok mısır koçanı yedik, vesikalı; Bu sefer de vesikasiz yemişler, Gazsız, sabunsuz kalmışlar. Kim gider, kim sorar hallerini ? Bilirim ne vapurun büyükleri uğrar, Ne insanların büyükleri; Memurlar gelir ufak tefek, Büyüyünce giderler. Balıklardan bile hamsiler vurur, Vursa vursa karaya. |