Parmaklığın Ötesinden -I-
İnsanları alabildiğine sevmeyi,
Bırakmazlar yanına. Böyle çekersin cezasını Üç duvar bir kapı arasında; Onlardan ayrı Böyle onlardan uzak. Yasak sana,boylu boyunca sokaklar, Bahçeler ,yalı kahveleri. Dostlara şimdi mektup değil, Bir selam yasak! Kapılar demir sürgülü,çifte kilitli, Kapalı ,hürriyete giden yollar; İçerdeki içerde mahzun, Dışardaki dışarda. Buradaki her şey sade: Ekmek ve su,düşünceler... Emirler çeşitli: Kapıda kilik,emir, Uzakta düüdk,emir, Emir,dışarda dikilen nöbetçi. Hürriyeti çoktan unuttum, O yemyeşil masalların kızıdır Eskiden sevilmiş. Bir ince hastalıktır olsa olsa, O şimdi ciğerlerimde. Şu pencereye verdim kendimi, Bütün üzüntülere karşılık, Boğazın suları üzerinden Karşı sırtlara açılmış pencereye. Üsküdar’ı bilmezdim eskiden, Burada ısınıverdi kanım. Vurgunum şu Kızkulesi’ne; Ne de şirin görünüyor Uzaktan Karacaahmet; Hiç de söyledikleri gibi degil, Bana düşündürmüyor ölümü. |