ŞİİR SANATI
Musiki, her şeyden önce musiki;
Onun için tekli mısradan şaşma. Kıvrak olur, erir havada sanki; Ağır aksak söylenişe yanaşma. Kelime seçerken de meydan senin; Bile bile bir nebze aldanmalı. Dumanlısı güzeldir türkülerin; Öyle hem seçik olsun hem kapalı. Güzel gözler tül ardında görünsün Gün ışığı titremeli şiirinde Ak yıldızlar maviliğe bürünsün Ilgıt ılgıt sonbahar göklerinde. Ara rengin peşindeyiz çünkü biz; Rengin değil, ara rengin sadece. Ancak öyle sarmaş dolaş ederiz Kavalı boruyla, rüyayı düşle. Nükte belâsından kurtulmaya bak; Acı zekâ, sulu gülüş neyine? İşe karıştı mı bu cins sarmısak Maviliğin yaş dolar gözlerine. Tut belağati boğazından sustur El değmişken bir zahmete daha gir. Kafiyenin ağzına da bir gem vur Bırakırsan neler yapmaz kim bilir? Nedir bu kafiyeden çektiğimiz! Hangi çocuk, hangi deli Sarmış başımıza bu meymenetsiz, Bu kof sesler çıkaran kalp inciyi? Hep musiki, biraz daha musiki; Havalanan bir şey olmalı mısra Deli bir gönülden kalkıp gitmeli Başka göklere, başka sevdalara. Dağılıp tozu sabah rüzgârına Mısraların alsın başını gitsin Kekik, nane kokaraktan, dört yana... Üst tarafı edebiyat bu işin. |