UYKUDA
Ağzı ağzına açılıyor avuçlarımın
Dişlerimin arasından geçmiyor hiçbir sözcük Pembe gül reçeli kaynayan Yüzünden öpüyorum Bahçemde radikalar, Soframda bol kırmızı biberli çorbam var Su gibi fışkırıyor Odama aydınlığın. Yalnızlık senden bana Mor püsküllü akşamda yankılanıyor Ne ay ışığında, ne şafak söküşlerinde İçleniyorum. Küçük bir kız çocuğuyum ben Ağır, koyu bir kahve gibi Uykumu yudumluyorum. |