KURTULUŞ
Nereye koyacağımı bilemiyorum, beni sıkıyor
Küçük, zavallı yüreğini yiyor sorunlar Kan akıyor ağzından ve çok yavaş çiğniyor avını Ateşten sıçrayarak gövdesi yanıyor. Bu çok bilmiş insanın gölgesi güneşi örttükçe Olmayacak sınırsız amaçlar uğruna, Boş yere harcandıkça ateşi, Gönül gözü açık sevdiğim öfkelenir Bilir sonsuzdan kopan sevginin, bütünden kurtulduğunu Bir atılışta kızgınlık ve kin saçarak Her doğuşu engelleyen ölü varlığı kovalar Kahramanca yalnızlığında, Şaşmaz bir alev gibi yaşamla gerçek sarkacına tutunur. Bereketle filizlenir bu tarlada sonsuzluk Topraktan insan ve dost sevgisi doğar. Şaşkınlığı yutar bütün dünyayı Yalnız geceyi kendine, ölümlü genç bedenine adar. Feracelerini kapatan dualarıyla Güzel başak gözlerine ağıtlar yakmalıyım. Tanrı iyi, topraksa iyiyse konuş artık çocuğum Bütün çevreleri insan dalgalarına bırak. Tüm ışıkları dağıt, yansın tütsüler İlk erdem kavranacak nasıl olsa maddeye karşın Kurtuluşun avuçlarındadır Anlamaz beynin geçmişten başkasını Yüreğin ancak gelecek için soluklanır. |