Bacalar
Görürüm, çıkmışlar kararmışlar çatılardan,
Kemik bir kol nasıl fırlarsa mezardan. Her ân, bir haberi kollar gibi yukardan, Dipsiz maviliğin esrarını kurcalar, Bacalar... Kimi ince, kimi uzun, kimi de kısa; Dalmışlar başbaşa afyon çekerek yasa. Onlar, insanların gözünde bir kartalsa, İnsanlar, onların gözünde karıncalar, Bacalar... Kimbilir, belki de evlerin cinleridir; Kolları bir dâvet gibi göğe yükselir, Ölüler, ölüler, arka arkaya gelir, Ruhların mehtaba daldığı taraçalar, Bacalar... Azap kuleleri, cüceleşmiş devlerin; Kör mazgallarında raksı var alevlerin. Öyle evciller ki, tepesinde evlerin, Kopuyor içinde görünmez facialar, Bacalar... 1930 |