HACI MUSTAFA AMCA
İki nisan bir gülan eskilerin hesabı,
Yağmura hasret kalmış,köylülerin muradı. Ekmek dörde bölünmüş,yok ki başka çaresi, Toprak,yağmur,gök ekin,kulakda yağmur sesi.. Her yaprakta bir hikmet,mucizeler saklıdır, Çürüyüp gübre olmuş,küfü mantarlarındır. Kozalaklar dökülmüş,tam yolun ortasına, Karıncalar korkarak kaçtılar yuvasına.. Toprak ana kucağı,yaşamın emniyeti, Bitkilerin babası,darüleman yuvası. Birde yağmuru yese,yeşillikler içinde, Köylü kadınlar işte,yün yıkıyor derede.. Köy çeşmesi karşıda,caminin tam yanında, Bastonuna dayanmış,hacı Mustafa amca. Önce güneşe baktı,sonra toprağa daldı, Uzun uzun düşündü,yetimlerim aç dedi, Yüzünden yaşlar akdı,bastonunu salladı, Birden bulutlar çıktı,sankide gök patladı.. |