...ADIN İHANET...
Darağacında iki meçhul sevdalıydık
Aynı yağlı ilmik iki boyunda Gözler buğulu bakıyor bir birine Birinde sevgi Diğerinde ihanet ışığı var Nasıl geldik buralara Anladım ki Yetmiyorum artık sana Yeni heyecanlara gebe yüreğin Nasıl da tütüyorsun burnumda Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusu gibi Kırılan bir testi Eskisi gibi olmuyor ki Eski günlerde her yer Adın gibi gül Bedenin gibi yasemin kokardı Şimdilerde ihanet Söyle bana neydi veremediğim Ne çok isterdim bilirsin Kara bukleli saçlarının Omuzlarından salınmasını Kestirdiğinde kızardım Yaşadığım şehrin Seyhan ve Ceyhan’ı gibi Sevdalı körfezime akmasını Gel el ele dolaşalım bu şehrin sokaklarını İstemediğimiz her şeye sövelim Ruhumuzun ayak izlerini bırakalım Gülüşlerimiz kalsın buralarda Bir köhne barakayı çok sevmiş İstemiştik Ayazmanın arka sokaklarında Ellerin ne kadar sıcak tutuyordu ellerimi Son limitine kadar sevişmiştik doğa’da Bilinmez belkide hala sıcak yüreğin Çokça sorularla dolu her yer Kan kırmızı papatya tarlası gibi Yağmurlu bir aralık günü Gök gri bulutlarla örtülü Hışımla inen yağmur ihanetini yıkar gibi Hayat devam edecek nasılsa Sevdiğin papatya mevsimi yine gelecek Sevinçle yine koşacaksın onlara Belki beni sevdiğinide söyleyeceksin Fallar açacaksın Bir seviyor Bir sevmiyor diyerek Fal açmaya gerek yok aslında Ben mazideki sırma saçlı kadınımı Yine seveceğim usanmadan Delice Sen bir mum koy pencerene Bir avuçta hakikisinden kına yak Artık adın: İHANET Soyadın : HANÇER olacak __________ya tabe volim___________ 27/12/2011 |