SABAHA GARANTİN YOKKibirli bir tavırla yola çıkan ukala Karakarga benzeri peynir yemek üzere Uçarken yorulup da, tünedi çıplak dala Hemen ağzını açtı bir şey demek üzere Amacı sesi ile bir duyuru yaymaktı Kendi gibi olanla birlik olup aymaktı Midesinde olanla damarında dolaşan Karışmıştı çok fena, sesine de aksetti Kuşatansa ruhunu hastalıktı, bulaşan Tapındığı putların karşısında raks etti Ruhtan soyut budala ayini esvap ile Yaparken, davranırdı gizemli esbap ile Sabahın tan kızılı akşamın al gurûbu Onların vazgeçilmez tapınma anlarıdır İçmek için koşarlar sarhoş eden şurubu Sırıtıp durmaları belirli yanlarıdır Doğru yolda olana tuzak kurup, kıyarlar Ne varsa kutsal olan çizerek yok sayarlar Yeryüzüne yayılan varlığın akıllısı Ararken gerçekleri yoldan çıktığı olur Bazen azıtıp durur akıldan çakıllısı Kendi gibi adama bakıp aktığı olur İşte zaman ve mekân değişse de bu tipler Ebediyen değişmez bunu yazan kâtipler Sordum farklı bir dille gayen ne yol nasıldır Güzelliği evrensel tanımlarla yaşarken Sendeki tasavvurlar acep neye asıldır Neyi murat edersin hainliğe koşarken Uyuduğunda bil ki sabaha garantin yok Uyanıkken Allah’a bulduğun rakibin çok NİLÜFER SARP___________OCAK.2012 |