Seni Düşünmek..
Tıpkı göğün maviliklerine doğru ilk kez kanat çırpacak olan kuş yavrusuna karşı, annesinin duyduğu korku gibi seni düşünmek..
Ürkütüyor beni yalnızlığın, ürpertiyor beni yanında olamayışım.. Gözlerin her zamanki gibi parıldamayacak, şehvetli gözlerin oklarına maruz kalacak korkusuyla seni düşünmek, baştan aşağı titretiyor beni.. Ay tanrıçası gibi yüzün bir an bile hüzünlenecek korkusuyla, söylediğim bir söz seni incitecek endişesiyle, karanlıkta yolunu kaybedercesine korkutuyor beni, seni düşünmek.. Bir gün alıp başını gidersin, senin için yıllar sonrasına düşündüğüm hayallerimi zaman çekip alır avuçlarımın arasından korkusuyla seni düşünmek, ıssız bir gecede son kibritin alevini kaybetmek kadar ürkütüyor gözlerimi.. Olur olmaz şeylere gülmek gibi, bir sonbahar akşamında yağmura inat yürümek gibi, küçük bir çocuğun bencilliği gibi seni düşünmek; merkezimde sen varsın, çevrende ise ben.. Yaşamak gibi seni düşünmek, düşündükçe yaşamın anlamını bilmek gibi.. Uykusuz, umutsuz, çaresiz her ne varsa olumsuz işte öyle seni düşünmek, aynı zamanda hayattan isteyebileceğim son istek gibi.. Zulüm gibi seni düşünmek, sancılı baş ağrısı gibi.. Beynimi patlatırcasına, geçtiğin yolları, kurduğun düşleri, içtiğin bir damla suyu bile düşünmek, sana göre zor olsa gerek.. İsterdim ki her zaman senin yanında olabilmek, her anı dolu dolu yaşayabilmek, en çok sevdiğin tatlıyı bile birlikte yiyebilmek.. Senin kalbini kazanamamaktı benim endişem, tüm korkularımın içini Sen ile doldurabilmek.. İşte böyle çetin, böyle zor seni düşünmek.. |