ANNEM O
Kırık bir çatı misali
Dolanıp duran Dolu dizgin koşturan Kalabalığın keşmekeşinde yiten Hayatın ağırlığının altından kalkamayan Yok sayılan kadın o Hizmetçi röllü Güzelliklere çok görülen Karanlık gecelerinde düşlerine dalıp giden Gökyüzünün şimşek gürültüsünü VAN gölüne çeviren Yağmurlarla ağlayan, gülmeye hasret yüzlü kadın o Dizinin dibinde büzüldüğümüz Açlığımızda gözüne damladığımız Acımasız isteklerimize kurban zamanlarını Yalnızlık çırpınışlarında İçine gömülü Pamuk prenses kadın o Sere serpe oynadığımız temiz avluların süpürgesi Bahçelerin bahçıvanı o Zor anlarımızın kurtuluşu Kardeşlerinin biriciği Büyük evin hizmetçisi ezilen kadın o Söz haklarından uzak Çocukların masalcı gelini Annesinin kurşun hasreti nin taşıyıcı yüreği İnce yufka yüreğine burun kıvırdıkları Ötekileştirdikleri, sıradanlaştırdıkları kadın o Adamdan saymadıkları Çocuklarını sevmeye hasret Yetim… çocuk gelin o Kır saçlarında tarak, gözlerinde kaybolduğum Servetlerden servet Zenginkten zengin Sevdalım o Sevgisini hiç kimseyle değişemeyeceğim annem o Yüreği kalbim İnsanca kalma uğruna Yalnızlığa gömülü Dik duran, sevgisiyle çevresini utandıran İnce dudaklım o kokusunu her bir yana savuran çiçek Yaprak misali el sallayan Sonu toprakta biten annem o |