UÇURUM
Şuurumun gırtlağına dişlerini geçirdi sülük
Düşünce berrak.. ben düşenemiyorum Gömülmesi unutulmuş bir cenazeyim Vehimlerden kabus yaratan bir beyin Hem acı ve buruk hem …. Bir uçurum ki uçsuz bucuksız Uçurum değil ejderin ağzı Uçuruma koşarken eteğim dikenlere takıldı Geceye ve lağıma akan insanlarla dolu uçurum İnsanlık büyülenmiş,kandırılmış,kör Görmüyor ki uçurumu Ben kafamla etimle oradayım Fakat ruhum ateşten çemberi aşamıyor Vahşileştiler,yılanlaştılar,çığlık çığlığalar Sirsee Sirsee Sen ölüm sen vahşet Sirse! Akılların sesi rüzgarın uğultusundan da manasız Kadeh şakırtıları,faişelerin kahkahaları daha mühim Öyle boğazımı sıkıyor ki bu düşünce Öyle ağlıyorum ki öyle korkuyorum ki Sirse! Anlamıyorum,anlatamıyorum Muhummed’i öldürebildiler mi? İsa çarmıha çivilendi mi? Ya Lenin,Marx onlar nerede Che kurşunlara dayanabildi mi? Onlardan ne kaldı geriye? Neleri kaybettiğimizin farkında değiliz Sultanlıktan kapıcılığa Saraydan ahıra koşuyoruz… AYSUN YAYLA 07.05.2012 08:15 |
Tebrik ediyorum genç kalemi...