DAL VE GÜL
Aşkın şerbetini yudum yudum içenlere
Mutluluktan sarhoş olanlara Sorardım tadı nasıl diye Gözlerime bak, derlerdi Bana da verin, bir yudum içeyim. Bir güzel çıktı karşıma Al, iç aşkın şarabını, dedi Bir yudum içtim Her yanım alev alev yandı Gözlerim acıyla doldu Hani çok güzeldi? Acı verdi İçimi yaktı, gözlerim doldu, dedim Dediler senin karşılığı yok, Su tatlı olur mu şeker olmasa? Yemeğin tadı olur mu tuz olmasa? Bahar gülsüz, çiçeksiz güzel olur mu? Sonbahar hüzünsüz olur mu? Yaz güneşsiz olur mu? Sevgi karşılıksız yaşanır mı? Ben sevdim ama sevilmedim Gül severse dikenlerini batırmaz Gül severse sevdiğinin gönlüne kokusunla dolar Dal sarar gülü, sımsıkı ayrılmaz bir daha Dal kurusa, gül solsa Ecel alsa, kara toprağa karışsalar Yine güzeldir karşılıklı sevgi Yine severler birbirlerini Yine dal gülden, gül daldan ayrılmaz Ebedi mutluluğa erişirler Dal sarardı, boyun büktü Gül dalda soldu Ama hiç ayrılmadılar Sevgiyle sarıldılar, sevgiyle mutlu oldular Benim dalım ne yeşerdi, ne gülü oldu Ne sevdiği- gülü- sardı Hep sonbaharda yaşadı Ve hep oarada kaldı Eller yaşadı hep ilkbaharı Gülden güle koştular Bir arı gibi güllerden bal aldılar Ben, bir gül dedim, vermediler Sonunda bir gül buldum Yine çok gördüler, ayırdılar gülü dalımdan Gül ayrılmam demedi Dalımı bıraktı, dalım gülsüz kaldı Yeşermiş dalım yaprakları yine sarardı Üstüne yağmurlar yağdı, karlar yağdı Beklenmedik fırtınalar koptu Gülüm, gülüm diye feryat etti Gül duymadı Bıraktı sardığı güneş gibi ısıtan kollarından Her yer soğuktu, mevsim kıştı Yaşanan ilk bahar geride kalmıştı Ne gülüm kaldı, ne kokusu Bakışlarında bahar yaşatıyordun İçimi ısıtıyordu bakışların Dünya senin olsun deseler Değişmezdim bakışlarına Ağırlığınca altın verelim deseler Değişmezdim ellerine Hiç ölmeyeceksin, sevdiğini ver deseler Ölürüm, vermem, derdim Ama sen, gittin arkana bakmadan Ölümüne seveni düşünmeden Sessizliğime çekildim Sessizliğimde de sen vardın Sabahları korkardım, sesini duyamayacağım diye Çoğu zaman tutardı hırçınlığın Kırardın beni Sonra derdim, olsun be seviyorum onu ya O yeter bana Hırçınlığı da güzel Nasıl da gözlerin öfkeyle yakışırdı sana O an hırçın öfkeni de sevdiğimi anladım Kırgınlığı geçer Hırçın gözlerini öpmek, Hırçın güzelliğini sarmak gelirdi içimden Hele bir dudak büküşün vardı ki Bütün kırgınlığımı unutur O an içimde sevgilerin en güzelini duyardım O sevgiyi yaşamak ve paylaşmak O hırçınlığını kollarımla sarmak Sımsıcak göğsünü göğsümde hissetmek isterim Hadi o kızgın, alev alev yanan bakışlarınla gözlerimi yak Ellerimle ellerini kenetle hiç ayırma Gerçeklerde yaşayamadım Hayallerimde bırak beni Sakın gülme, sen anlayamazsın Sen yasak bir dünya yaşamadın ki Sen karşılıksız bir sevgi tatmadın ki Sen bir güldün Ben gülü olmayan kuru bir dalım Sen nereden anlayacaksın Güllerinle mutlu olurum sandım Ama güllerin koklanırken Dikenlerini bana verdin Hiç düşünmeden, nasıl dayanır demeden Bıraktın açılan yaralarım kanarken Ne istedin yüzüme gülerken Seviyor sandım, gözlerine bakarken Yalan demeden kandım sana Gönlümün sevgi kapılarını açtım Ben kimim demeden Kuru bir dal, güzel bir gülle Olur mu hiç demeden İlle gülüm dedim Ne istedin anlamadım benden Sevdin desem, hayır yalan Neden baktın öyle bana Bakışların da mı yalandı Biliyordum bu günlerin geleceğini Biliyordum bir yabancı olacağını İşte geliyor o anlar Bak son bahar geldi artık Önümde sonsuz bir kış var Biliyorum dinmeyen fırtınalar kopacak Dondurucu soğuklar olacak Arayacağım, sımsıcak içimi ısıtacak Yalan da olsa o sevgiyi Biliyorum bulamayacağım, çünkü yalandı o Gerçek olsaydı, ellerin ellerimden Bir sabun köpüğü misali kaymazdı Yine bir kelepçe misali ayrılmamacasına Kitlenirdi ellerimiz Soğuklar fırtınalar üşütmezdi beni Meydan okurdum bizi ayırmaya çalışan engellere Sevgin sıcaklığın olsaydı Ama yoktu Yanılmam demiştim, yanılttın beni be gülüm Bakamıyorum artık çok sevdiğim gözlerine İstemiyorum ellerini, etkilemiyorlar beni Sesini duyunca ürpermiyorum Çünkü sen, sen değilsin Sevdiğim sen değilsin Seni sende bulamıyorum Yıllar öncesine gidiyorum Ne kadar güzeldin, sevgi dolu idi gözlerin Ellerin sımsıcaktı ellerimde Kanadı kırık kuş gibi çırpındı gönlüm sevgiyle Hiç ayrılmak istemezdin yanımdan Koşardın, gelirdin, sarardın Başımı koyardım sinene Kokunu koklardım, çekerdim Yavaş yavaş... Okşardım saçlarını Saatleri unuturdum Bakmazdım, korkardım, ayrılık gelmesin diye Yakardın bir sigara Yavaş iç, bitmesin Gelmesin ayrılık, gelmesin hemen Biraz daha kal, derdim |