Kalbim aşka hasret yıllardan beri Karşıma çık artık çık ey mahperi! Bana gerdek odam etme makberi Dolaştığım yollar yeter yoruldum
Cemâlde dediler bir güle gittim Kemâlde dediler, bülbüle gittim Leylâʼda dediler boş çöle gittim Mal istedi dilber yeter yoruldum
Boşa dolaşmışım, âh Kâf Dağını Bülbül gibi gezdim, İrem Bağını Zenginler sürermiş, gülün yağını Elde kalan dallar yeter yoruldum
Aşkın kovanını, içimde kurdum Kraliçeyi hep, bekleyip durdum Çiçek özlerini, kanla yoğurdum Yine tatsız ballar yeter yoruldum
İlm u irfânı ,,aşkˮ sandım dünyada Mürekkepten şarâb yaptım rüyada Semâdaki Şemsʼe erdim Konyaʼda Sönüyor kandiller, yeter yoruldum
S / ÂYE (11:12) 20 Nisan 2012 / Wuppertal / Almanya
Kelime:
Mahperi: Ay yüzlü Makber: mezar
Not: Şiirimi harika sesiyle harika yorumlayan çok değerli Azadeye( Çetin Kabak) sonsuz teşekkürlerimle.
AÇIKLAMA
Kalbim aşka hasret yıllardan beri Karşıma çık artık çık ey mahperi! Bana gerdek odam etme makberi Dolaştığım yollar yeter yoruldum
Bu girişte âşık, bir aşk aramaktadır yıllardan beri. Artık karşısına mahperisinin (Ay yüzlü) çıkmasını istiyor. Bu buluşmanın ölmeden önce olmasını diliyor.
Cemâlde dediler bir güle gittim Kemâlde dediler, bülbüle gittim Leylâʼda dediler boş çöle gittim Mal istedi dilber yeter yoruldum
İnsan iki şeye aşık olur: Cemâl (güzellik) ve Kemâl (iç olgunluğu, mükemmelliği, güzelliği). Âşık ilk önce güzelliği arıyor. Fakat bu onu mutlu etmiyor. Daha sonra kemâle (manevî güzelliğe ve mükemmelliği) arıyor, fakat bu da onu teskin etmiyor. Bunun ikisi Leylaʼdadır (bir kadında) diyorlar; o da onu hayatı boyunca aramış. Fakat aradığı şeyi yine bulamamış; çünkü iç güzellikle, dış güzellik aynı zamanda bir insanda / kadında bulunması çok zor.
Burada en önemli bir özellik: Şiirdeki ses ahengi: Kelimelere alt alta baktığımızda bunu çok rahat görebiliriz. Ses ve anlam tam uymuş.
Boşa dolaşmışım, âh Kâf Dağını Bülbül gibi gezdim, İrem Bağını Zenginler sürermiş, gülün yağını Elde kalan dallar yeter yoruldum
Burada Kâf Dağı, hâyal dünyası. Gerçek olmayan şeylerin peşinde bir hayat harcamış âşık. Daha sonra güllerin bol olduğu bağları / insanların, kadınların olduğu mekanları dolaşmış. Gördüğü şeyler âşıkı hayrete düşürüyor. Bir bakıyor ki en güzel güllerin yağını bahçıvan zenginlere satıyor. Dolaylı olarak bu kıta şunu ifade ediyor: Kadınlar / güller zenginlere satılıyor. Zira bir önceki kıtada âşık, iç ve dış güzelliğin aynı zamanda bulunduğu bir sevgiliyi arıyordu. İrem Bağını gezerken şunu anlıyor: Paran yoksa, dış güzelliğe sahip bir gülü / kadını alamazsın. Âşıkın aradığı aşk ve güzellik, parayla alınıp satılan türden değildir. Bir de güllerin kendilerini satmak için kendilerini nasıl ortaya koyduğunu gördü âşık. Bu yüzden onlardan nefret edip yüzünü çevirdi.
Aşkın kovanını, içimde kurdum Kraliçeyi hep, bekleyip durdum Çiçek özlerini, kanla yoğurdum Tatsız yine ballar yeter yoruldum
Kraliçe olmadan bal olmaz.
İlm u irfânı ,,aşkˮ sandım dünyada Mürekkepten şarâb yaptım rüyada Semâdaki Şemsʼe erdim Konyaʼda Sönüyor kandiller, yeter yoruldum
Bu kısımda âşık ilme gönül bağlıyor. Aradığının ilimde olduğunu sanıyor. Mürekkeb, şarabı oluyor. Fakat birgün aradığı aşkı gökte güneşte buluyor. Burada Şems: Arapça dilinde ,,güneşˮ demektir. Âşık sonunda hakikati / maşûku buluyor. Aynı zaman da Mevlânaʼnın hocasını buluyor Konyaʼda. Şems, burada gerçek aşkı temsil ediyor. Semâdaki Şemsʼe erdim Konyaʼda: Bu ifadede şu önemli bir nokta: Âşık semadaki aşka / güneşe (Şemsʼe) Konyaʼda eriyor. Bu mısra, Şemsʼi hem gökte hem yerde olduğunu anlatıyor. Anlamda iki cihet: ,,Semadaki Şemsˮ kelimelerini okurken, akıl ve hayal göğe (sema) yöneliyor; erdim Konyaʼdaˮ dediğinde, akıl ve göz yere iniyor. Kısaca ,,Semâdaki Şemsʼeˮ ifadesi öbür âlemi; ,,erdim Konyaʼda’ ifâdesi de dünyayı ima ediyor.
Yerde Şemsʼten gerçek aşkı öğreniyor: Zira kemâl ve cemâli, sadece Allah zatında aynı zamanda bulundurur.
Dünya karanlığında âşık kandil ışıklarını, hakikat / aşk olarak anlamış ve yanılmış. Kandiller burdada benim için kadındır. Onları mutlu etmek, gözlerinde tebessüm ışıkları yakmak için çok uğraşmış âşık. Buna rağmen kandiller / kadınların aşkı çabuk sönmüş, ölüp gitmişler. Âşık burada devamlı bir aşk aramaktadır. Kandilleri / kadınların aşkını devam ettirmek için âşık daima emek vermiş. Kandillerin yağını /rızkını / geçimini sağlamak için devamlı çalışmış. Sonuçta şunu anlamış: Yağ olmadan kandil; para olmadan kadın yanmaz.
Bu yüzden birgün güneşi bulur âşık ve bu kandilleri kaldırıp çöpe atar.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YORULDUM şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YORULDUM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hayata dair yorgunluk dile gelmiş şair sevgiye sevgiliye kırgınlıkları kanatmış yürek odalarını lakin her sevda parayla ölçülmez aşk ile maddiyat aynı kefeye konuyor ise bunu düşüne bilen ruhtan şüphe duyulmalı güzeldi Çetin abimin yorumuyla muhteşem olmuş
tEK KELİME MÜKEMMEL BİR ŞİİR DAHA OKUDUM SAYFANDAN DEĞERLİ KARDEŞİM.GÜZEL ŞİİRLERİNİ OKUMAK İNAN Kİ BÜYÜK KEYİF ALIYORUM...ŞİİRİN KRİTİĞİNİ DE NE GÜZEL SAYFADA YAZMIŞSIN.ZATEN ŞİİR O KADAR DURU BİR DİLLE YAZILMIŞ Kİ,HAYRAN OLMAMAK ELDE DEĞİL.YÜREĞİN DAİM OLSUN DOST KALEM
''Hayat çok zor hocam,gelecekten korkuyoruz ''diyen öğrencilerime:Hayat aslında zor değil,hayatı zorlaştıran insanlar,bazen de biziz''derim gençlere.Ben de sizin gibi hayat yorgunuyum,bazen bu yorgunluk ağır gelir bir ''of'çıkar yüreğimden asla dilimden çıkmadı hiç.Bana nasıl dayandın onca kedere,bu mucizenin sırrı ne dediklerinde:''Mucize kaderin doğru insanları ödüllendirmesidir,asla pes etmem ama ne büyük derdim var demem,ne büyük Rabbim var''derim.Gerçek aşk İlahi aşkın işl basamağı olan insan sevgisidir,İnsan ruhuna huzur veren en güçlü şeydir ilahi aşk bana göre,tek gerçek o.Her şey gelip geçiyor,gençlik,sağlık,para,mülk,dostlar bile sahteleşiyor,en yakınlarınızı bulamıyorsunuz dara düşünce ,ilim,irfan kurtarmıyor,her şey boşmuş diyoruz.Tüm yorgunlukları unutturacak gücü şiirinizde ortaya koymuşsunız.Şiirin tahlilini de harika yapmışsınız,şiirden tad almayı aşılıyorsunuz adeta,hayat yolunda bir yolculuk yaptırmışsınız.Ses,ritm ve ahenk tek kelimeyle muhteşem.Seslendirme de güzel,bir isyanı,sitemi dillendirmiş,emeğinize sağlık.
DENİZCANDAN tarafından 5/1/2012 11:56:24 AM zamanında düzenlenmiştir.
DENİZCANDAN tarafından 5/1/2012 11:57:18 AM zamanında düzenlenmiştir.
tebrikler...güzel eserinizi kutlarım....bu kadar karamsar olmayın...kimler yorulmadıki.......yeterki yorgunlugun sonu aydınlık.huzur olsun...ve bizim burada sadece zenginler sürmez gülün yagını...büyük. küçük.zengni.fakiri kullandıgı hep gülyagıdır.bizler yabancı marka bilmeyiz.gülden terazi tutarız.gül reçelinden.tutunda gülyagına kadar hepsi kendi ürümüzdür.yok.yoktur....güzel .ve sade dille anlattıgıız şiirinizi kutlar gül diyarından selam larımı yollarım.
SAYGILARIMLA.