ON YEDİNCİ BASAMAKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 17 yaş ve Cuma imgesi benim için çok önemlidir... Bu şiiri de 17 yaşımdan 18’e geçişinde yazdım
Beni bana sorma ki, sana senden bahsetmeyeyim.
Hem ne gereği var ki seni anlatmanın, beni ağlatmanın? Küçücük bir "ben" deyip, kocaman bir "SEN" yaratmanın? Titreyen tellerimi bir kış gibi ağartmanın? Hem, belki üzülürsün, gözlerin dolar. Belki bulutlar üstüne çöker ağlarsın. Kim bilir, yıllardır nefret ettiğin bu çizgili yüze, Bir an şaşırır, özlem duyarsın. Sen bilmezsin... Merdivenlerden çıkarken basamaklara çarpardım bileklerimi. Her defasında ağlardım. Hep söz verirdim o basamağa çıkmamak için... Ama o basamak beni hep zorlardı. Geçemezdim, bağırırdım Ne yapabilirdim ki? Çocuktum işte... Çocuk kadar saf... Çocuk kadar aşık... Ve çocuk kadar çocukça... Ben sana aslında çocuk kadar aşığım. Tutsağım çocuk kadar... Seni sevmeseydim "On Yedinci Basamak" da; Bekler miydim bu kadar? Çoktan kanardı bileklerim. Çocukluktan biterdi heveslerim... Ölüm yaklaşsa bile, sesim; Titrer miydi bu kadar? Üstüne gelse kocaman taş duvarlar... Ayağına takılsa mermerli basamaklar... Ve artık çizgiliyse aynalar; Bilmem, sever miydin bu kadar? |