MEVSİMLERDEN HAZANIMÇamurlu ayaklarla üstüne basa basa Ezdiğin kuru yaprak, mevsimlerden hazanım Dolaşıp diyar diyar ahvale edip tasa Zordan zora geçilen o zamanı yazanım Kim coşup sefa sürdü; kim ağladı dert ile Kim karalar bağladı; gençlikte düştü dile Kim ömrünce yaşadı çekerek her dem çile Hem bunları derleyen hem söyleyen ozanım Taze sürgün dalların yaprağıyla beslenen Sabredip, çile örüp, gelin gibi süslenen Fırınlara atılıp can havliyle seslenen Yüreğine ördüğün saf ipekten kozanım Kendini kapattığın üst üste kapıların Çift sütunlu, kemerli taş duvar yapıların Etrafına yığdığın çalı ve çırpıların Arasından geçerek içeriye sızanım Ebedi bir davanın sonsuz seferindeyim Kazanmaktır muradım mutlak zaferindeyim Hayırla bakan gözün nurlanan ferindeyim Şer kokan oyunları seve seve bozanım Nice yıllar geçip de doldururken vademi Nice hüzünlü anlar yaşarken canda demi Hayata imza atıp iz bırakan âdemi Çekip çekiştirene, yoktur hiç hüsn-ü zanım NİLÜFER SARP___________14.MART.2012 |